Strip ….Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Strip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Strip kelimesinin Türkçe anlamı: Soyulmak, yalıtılmak, çıplak bırakmak.
Örnek cümleler:
- He stripped off his clothes and jumped into the pool. (Giysilerini çıkardı ve havuza atladı.)
- The car thief stripped the vehicle of all valuable parts. (Araba hırsızı, araçtan tüm değerli parçaları söktü.)
- I need to strip the wallpaper off the walls before painting. (Boyamadan önce duvarlardaki duvar kağıdını çıkarmam gerekiyor.)
- The storm stripped the trees of their leaves. (Fırtına, ağaçların yapraklarını soydu.)
- The mechanic stripped the engine down to its bare components. (Mekanik, motorda bulunan tüm parçaları çıkardı.)
- The thieves stripped the house of all its valuables. (Hırsızlar, evden tüm değerli eşyaları çıkardılar.)
- The movie strip got tangled in the projector. (Film şeridi projektörde sıkıştı.)
- She stripped the bed of its sheets and pillowcases. (Yatağın çarşaflarını ve yastık kılıflarını çıkardı.)
- The runner stripped off his sweat-soaked shirt at the finish line. (Koşucu, bitiş çizgisinde terlemiş gömleğini çıkardı.)
- The company is trying to strip down its expenses to increase profits. (Şirket, karını artırmak için giderlerini azaltmaya çalışıyor.)
- The soldiers stripped the enemy camp of its supplies. (Askerler, düşman kampındaki malzemeleri çıkardılar.)
- The dancers stripped down to their underwear for the final act. (Dansçılar, final sahnesi için iç çamaşırına kadar soyundular.)
- The coach stripped the team of its captaincy after a poor performance. (Antrenör, kötü bir performansın ardından takımın kaptanlığını elinden aldı.)
- The burglar stripped the safe of all its contents. (Hırsız, kasayı tüm içeriğiyle boşalttı.)
- She stripped the old wallpaper off the walls and replaced it with a new one. (Eski duvar kağıdını çıkardı
- The company is planning to strip the department of its funding. (Şirket, departmanın finansmanını kesmeyi planlıyor.)
- The storm stripped the roof of its tiles. (Fırtına, çatının kiremitlerini söktü.)
- The artist stripped the painting of its colors to create a minimalist effect. (Sanatçı, minimalist bir etki yaratmak için tablodaki renkleri çıkardı.)
- He stripped the wire of its insulation. (İzolasyonunu çıkardığı telin üzerinde çalıştı.)
- The company is trying to strip the product of unnecessary features to make it more affordable. (Şirket, üründeki gereksiz özellikleri çıkarmaya çalışarak daha uygun fiyatlı hale getirmeye çalışıyor.)
Türkçe karşılıklar:
- Soyulmak
- Sökmek
- Çıplak bırakmak
- Yalıtmak
- Yaprak dökmek
- Parçalara ayırmak
- Çalmak
- Sıkışmak
- Çıkarmak
- Giderleri azaltmak
- Malzemeleri çıkarmak
- Soyunmak
- Kaptanlıktan almak
- Boşaltmak
- Eski duvar kağıdını çıkarmak
- Finansmanını kesmek
- Kiremitleri sökmek
- Renkleri çıkarmak
- İzolasyonunu çıkarmak
- Gereksiz özellikleri çıkarmak
Hemen Yorum Yaz