Strip ….Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strip ….Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strip kelimesinin Türkçe anlamı: Soyulmak, yalıtılmak, çıplak bırakmak.

Örnek cümleler:

  1. He stripped off his clothes and jumped into the pool. (Giysilerini çıkardı ve havuza atladı.)
  2. The car thief stripped the vehicle of all valuable parts. (Araba hırsızı, araçtan tüm değerli parçaları söktü.)
  3. I need to strip the wallpaper off the walls before painting. (Boyamadan önce duvarlardaki duvar kağıdını çıkarmam gerekiyor.)
  4. The storm stripped the trees of their leaves. (Fırtına, ağaçların yapraklarını soydu.)
  5. The mechanic stripped the engine down to its bare components. (Mekanik, motorda bulunan tüm parçaları çıkardı.)
  6. The thieves stripped the house of all its valuables. (Hırsızlar, evden tüm değerli eşyaları çıkardılar.)
  7. The movie strip got tangled in the projector. (Film şeridi projektörde sıkıştı.)
  8. She stripped the bed of its sheets and pillowcases. (Yatağın çarşaflarını ve yastık kılıflarını çıkardı.)
  9. The runner stripped off his sweat-soaked shirt at the finish line. (Koşucu, bitiş çizgisinde terlemiş gömleğini çıkardı.)
  10. The company is trying to strip down its expenses to increase profits. (Şirket, karını artırmak için giderlerini azaltmaya çalışıyor.)
  11. The soldiers stripped the enemy camp of its supplies. (Askerler, düşman kampındaki malzemeleri çıkardılar.)
  12. The dancers stripped down to their underwear for the final act. (Dansçılar, final sahnesi için iç çamaşırına kadar soyundular.)
  13. The coach stripped the team of its captaincy after a poor performance. (Antrenör, kötü bir performansın ardından takımın kaptanlığını elinden aldı.)
  14. The burglar stripped the safe of all its contents. (Hırsız, kasayı tüm içeriğiyle boşalttı.)
  15. She stripped the old wallpaper off the walls and replaced it with a new one. (Eski duvar kağıdını çıkardı
  1. The company is planning to strip the department of its funding. (Şirket, departmanın finansmanını kesmeyi planlıyor.)
  2. The storm stripped the roof of its tiles. (Fırtına, çatının kiremitlerini söktü.)
  3. The artist stripped the painting of its colors to create a minimalist effect. (Sanatçı, minimalist bir etki yaratmak için tablodaki renkleri çıkardı.)
  4. He stripped the wire of its insulation. (İzolasyonunu çıkardığı telin üzerinde çalıştı.)
  5. The company is trying to strip the product of unnecessary features to make it more affordable. (Şirket, üründeki gereksiz özellikleri çıkarmaya çalışarak daha uygun fiyatlı hale getirmeye çalışıyor.)

Türkçe karşılıklar:

  • Soyulmak
  • Sökmek
  • Çıplak bırakmak
  • Yalıtmak
  • Yaprak dökmek
  • Parçalara ayırmak
  • Çalmak
  • Sıkışmak
  • Çıkarmak
  • Giderleri azaltmak
  • Malzemeleri çıkarmak
  • Soyunmak
  • Kaptanlıktan almak
  • Boşaltmak
  • Eski duvar kağıdını çıkarmak
  • Finansmanını kesmek
  • Kiremitleri sökmek
  • Renkleri çıkarmak
  • İzolasyonunu çıkarmak
  • Gereksiz özellikleri çıkarmak

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.