String Bean İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

String Bean İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

String Bean Nedir?

String bean, yaygın olarak fasulye olarak bilinen, özellikle Çin ve Japonya mutfağında yaygın olarak kullanılan bir sebzedir. Uzun, ince ve yeşil olan string bean, bazen “haricot vert” olarak da adlandırılır.

Örnek Cümleler:

1. String beans are a great source of fiber and vitamins. (String fasulyeleri lif ve vitamin açısından harika bir kaynaktır.)
2. My grandmother always grows string beans in her garden. (Büyükannem her zaman bahçesinde string fasulyesi yetiştirir.)
3. I like to sauté string beans with garlic and olive oil. (Sarımsak ve zeytinyağı ile string fasulyesi kavurmayı seviyorum.)
4. String beans can be eaten raw or cooked. (Raw olarak ya da pişirilmiş olarak string fasulyesi yenilebilir.)
5. My favorite way to prepare string beans is to roast them with lemon and thyme. (En sevdiğim string fasulyesi hazırlama şekli, limon ve kekikle fırında kızartmaktır.)
6. The string beans at this restaurant are always so fresh and delicious. (Bu restorandaki string fasulyeleri her zaman çok taze ve lezzetlidir.)
7. I’m going to steam some string beans to go with dinner tonight. (Bu akşam yemeğe eşlik etmesi için biraz string fasulyesi buharda pişireceğim.)
8. My kids love to snack on string beans with hummus. (Çocuklarım humusla string fasulyesi atıştırmayı çok seviyorlar.)
9. I need to buy some more string beans at the grocery store. (Marketten daha fazla string fasulyesi almam gerekiyor.)
10. Do you prefer string beans or snap peas as a side dish? (Yan yemek olarak string fasulyesi mi yoksa snap bezelyesi mi tercih edersiniz?)
11. These string beans are a little overcooked. (Bu string fasulyeleri biraz fazla pişmiş.)
12. The salad was topped with fresh

string beans and cherry tomatoes. (Salata taze string fasulyesi ve kiraz domatesiyle süslenmişti.)
13. I like to make a stir-fry with string beans, tofu, and mushrooms. (String fasulyesi, tofu ve mantarla bir wok yemeği yapmayı seviyorum.)

14. The farmers market has the freshest string beans I’ve ever tasted. (Çiftçi pazarında hiç tatmadığım kadar taze string fasulyeleri var.)
15. I accidentally planted too many string beans in my garden this year. (Bu yıl bahçeme yanlışlıkla çok fazla string fasulyesi ektim.)
16. I love the crunchiness of string beans in my salad. (Salatamdaki string fasulyelerinin çıtırlığına bayılıyorum.)
17. I like to season my string beans with salt and pepper. (String fasulyelerimi tuz ve biberle baharatlamayı severim.)
18. The recipe calls for one pound of string beans. (Tarifte bir pound string fasulyesi isteniyor.)
19. I don’t really like string beans on their own, but I enjoy them in dishes like stir-fry or casseroles. (Tek başlarına string fasulyelerini pek sevmem, ancak wok yemekleri veya kaseroller gibi yemeklerde severim.)
20. The kids helped me pick string beans from the garden for dinner tonight. (Çocuklar bu akşam yemeği için bahçeden string fasulyesi toplamama yardım ettiler.)