Strangulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strangulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strangulate Nedir?

Strangulate, bir kişinin boynunu sıkarak solunumunu engellemek veya oksijen alımını kesmek anlamına gelen bir fiildir. Bu eylem, özellikle cinayetlerde sıkça kullanılan tehlikeli bir yöntemdir.

Örnek Cümleler:

1. The murderer tried to strangulate his victim with a rope. (Katil, kurşungeçirmez bir ip ile kurbanını boğmaya çalıştı.)
2. It’s very dangerous to strangulate someone. (Birini boğmak çok tehlikelidir.)
3. The police found evidence that the victim was strangulated. (Polis, kurbanın boğulduğuna dair kanıt buldu.)
4. He was arrested for attempting to strangulate his wife. (Eşi boğmaya çalıştığı için tutuklandı.)
5. Strangulating someone is a serious crime. (Birini boğmak ciddi bir suçtur.)
6. The wrestler used his signature move to strangulate his opponent. (Güreşçi, rakibini boğmak için imza hareketini kullandı.)
7. The victim was found dead, with signs of strangulation. (Kurban, boğulma belirtileri göstererek ölü bulundu.)
8. She felt like someone was strangulating her in her sleep. (Uykusunda birinin boğazını sıktığı hissine kapıldı.)
9. He pleaded guilty to strangulating his ex-girlfriend. (Eski kız arkadaşını boğduğu suçlamasını kabul etti.)
10. The killer used a scarf to strangulate his victim. (Katil, kurbanını boğmak için bir atkı kullandı.)
11. Strangulation can cause serious injury or death. (Boğulma ciddi yaralanmalara veya ölüme neden olabilir.)
12. The suspect confessed to strangulating the victim. (Şüpheli, kurbanı boğduğunu itiraf etti.)
13. The victim’s family was devastated by her strangulation. (Kurbanın ailesi, onun boğulmasından çok etkilendi.)
14. She managed to escape from the attacker who tried to strangulate her. (Onu boğmaya çalışan saldırganın elinden kaçmayı başardı.)
15. The murderer was sentenced to life in prison for strangulating his victims. (Katil, kurbanlarını boğduğu için ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.)
16. The victim’s autopsy report revealed that she was strangulated with a cord. (Kurbanın otopsi raporu, bir kablo ile boğulduğunu ortaya çıkardı.)
17. Strangulating someone is not an acceptable form of punishment. (Birini boğmak, kabul edilebilir bir ceza yöntemi değildir.)
18. The victim’s husband was the prime suspect in her strangulation. (Kurbanın kocası, onun boğulmasında ana şüpheliydi.)
19. She suffered from nightmares after she was strangulated by her ex-boyfriend. (Eski erkek arkadaşı tarafından bo

ğulduktan sonra kabuslar görmeye başladı.)
20. The medical examiner confirmed that the cause of death was strangulation. (Adli tıp uzmanı, ölüm nedeninin boğulma olduğunu doğruladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.