Strangely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strangely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strangely kelimesinin Türkçe anlamı:

Strangely kelimesi İngilizce bir zarf olup, Türkçe’de “garip bir şekilde” veya “tuhaf bir biçimde” gibi anlamlara gelmektedir.

Örnek cümleler:

1. Strangely, he didn’t seem surprised to see me.
   (Tuhaf bir şekilde, beni görmeye şaşırmadı.)

2. She behaves strangely around him.
   (O, etrafında olduğunda tuhaf davranıyor.)

3. He had strangely colored eyes.
   (O, tuhaf renkli gözlere sahipti.)

4. Strangely, I found the book I was looking for in the last place I searched.
   (Tuhaf bir şekilde, aradığım kitabı aradığım son yerde buldum.)

5. The door was strangely ajar when I came back home.
   (Kapı eve geldiğimde tuhaf bir şekilde aralıktı.)

6. The movie was strangely captivating.
   (Film tuhaf bir şekilde büyüleyiciydi.)

7. Strangely enough, they were both born on the same day.
   (Tuhaf bir şekilde, ikisi de aynı günde doğdu.)

8. The painting had a strangely familiar quality to it.
   (Resimde tuhaf bir şekilde tanıdık bir özellik vardı.)

9. The room was strangely quiet.
   (Oda tuhaf bir şekilde sessizdi.)

10. Strangely, I didn’t feel nervous before the exam.
    (Tuhaf bir şekilde, sınavdan önce sinirli hissetmedim.)

11. He had a strangely soothing voice.
    (O, tuhaf bir şekilde yatıştırıcı bir sesi vardı.)

12. The weather had been strangely unpredictable lately.
    (Hava son zamanlarda tuhaf bir şekilde tahmin edilemezdi.)

13. The clock was ticking strangely fast.
    (Saat tuhaf bir şekilde hızlı tıkırdıyordu.)

14. Strangely, I felt at home in this unfamiliar city.
    (Tuhaf bir şekilde, bu yabancı şehirde evimdeymişim gibi hissettim.)

15. She had a

16. The plant was growing in a strangely twisted shape.
    (Bitki tuhaf bir şekilde kıvrılmış bir şekilde büyüyordu.)

17. Strangely, the song always makes me feel nostalgic.
    (Tuhaf bir şekilde, şarkı her zaman beni nostaljik hissettiriyor.)

18. He was strangely calm during the storm.
    (Fırtınada tuhaf bir şekilde sakin kalmıştı.)

19. The room was decorated in a strangely eclectic style.
    (Oda tuhaf bir şekilde eklektik bir tarzda dekore edilmişti.)

20. Strangely enough, they had the same dream last night.
    (Tuhaf bir şekilde, dün gece aynı rüyayı görmüşlerdi.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Tuhaf bir şekilde
2. Onun etrafında tuhaf davranıyor.
3. Tuhaf renkli gözlere sahipti.
4. Tuhaf bir şekilde, aradığım kitabı aradığım son yerde buldum.
5. Kapı eve geldiğimde tuhaf bir şekilde aralıktı.
6. Film tuhaf bir şekilde büyüleyiciydi.
7. Tuhaf bir şekilde, ikisi de aynı günde doğdu.
8. Resimde tuhaf bir şekilde tanıdık bir özellik vardı.
9. Oda tuhaf bir şekilde sessizdi.
10. Tuhaf bir şekilde, sınavdan önce sinirli hissetmedim.
11. Onun tuhaf bir şekilde yatıştırıcı bir sesi vardı.
12. Hava son zamanlarda tuhaf bir şekilde tahmin edilemezdi.
13. Saat tuhaf bir şekilde hızlı tıkırdıyordu.
14. Tuhaf bir şekilde, bu yabancı şehirde evimdeymişim gibi hissettim.
15. Gözlerinde tuhaf bir şekilde uzak bir bakış vardı.
16. Bitki tuhaf bir şekilde kıvrılmış bir şekilde büyüyordu.
17. Tuhaf bir şekilde, şarkı her zaman beni nostaljik hissettiriyor.
18. Fırtınada tuhaf bir şekilde sakin kalmıştı.
19. Oda tuhaf bir şekilde eklektik bir tarzda dekore edilmişti.
20. Tuhaf bir şekilde, dün gece aynı rüyayı görmüşlerdi.