Stipulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stipulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stipulate

Stipulate, bir anlaşma veya anlaşmanın şartları üzerinde anlaşmaya varıldığında, belirli bir şeyin gerekliliğini veya mevcudiyetini kabul etmek veya talep etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The contract stipulates that the project must be completed within six months. (Sözleşme, proje için altı ay içinde tamamlanması gerektiğini belirtiyor.)
2. The company stipulated that all employees must be vaccinated before returning to work. (Şirket, işe dönmeden önce tüm çalışanların aşı olması gerektiğini belirtti.)
3. The landlord stipulated that no pets are allowed in the apartment. (Ev sahibi, apartmanda evcil hayvanlara izin verilmediğini belirtti.)
4. The scholarship stipulates that recipients must maintain a certain grade point average. (Burs, alıcıların belirli bir not ortalamasını korumasını şart koşuyor.)
5. The agreement stipulates that the seller is responsible for shipping costs. (Anlaşma, satıcının nakliye masraflarından sorumlu olduğunu belirtiyor.)
6. The rules stipulate that players must wear appropriate footwear on the field. (Kurallar, oyuncuların sahada uygun ayakkabı giymelerini şart koşuyor.)
7. The job listing stipulates that applicants must have at least five years of experience. (İş ilanı, başvuru sahiplerinin en az beş yıl deneyime sahip olmalarını şart koşuyor.)
8. The contract stipulates that the buyer must pay a deposit before the sale is finalized. (Sözleşme, satışın tamamlanması öncesinde alıcının bir depozito ödemesi gerektiğini belirtiyor.)
9. The lease agreement stipulates that tenants must give 30 days’ notice before moving out. (Kiralama sözleşmesi, kiracıların taşınmadan önce 30 gün önceden bildirimde bulunmalarını şart koşuyor.)
10. The terms of the loan stipulate that it must be paid back with interest within five years. (Kredi koşulları, faiziyle birlikte beş yıl içinde geri ödenmesi gerektiğini belirtiyor.)
11. The grant stipulates that the funds must be used for research purposes only. (Hibe, fonların yalnızca araştırma amaçları için kullanılması gerektiğini belirtiyor.)
12. The job offer stipulates that the employee must sign a non-disclosure agreement. (İş teklifi, çalışanın bir gizlilik anlaşması imzalaması gerektiğini belirtiyor.)
13. The company policy stipulates that employees must attend all mandatory training sessions. (Şirket politikası, çalışanların tüm zorunlu eğitim oturumlarına katılması gerektiğini belirtiyor.)
14. The divorce agreement stipulates that the couple must share custody of their children. (Boşanma anlaşması, çiftin çocuklarının v

elayetini paylaşması gerektiğini belirtiyor.)
15. The scholarship stipulates that recipients must participate in community service projects. (Burs, alıcıların topluluk hizmeti projelerine katılması gerektiğini belirtiyor.)

16. The building code stipulates that all structures must meet certain safety standards. (Bina kodu, tüm yapıların belirli güvenlik standartlarını karşılaması gerektiğini belirtiyor.)
17. The contract stipulates that the artist retains the rights to their original work. (Sözleşme, sanatçının orijinal çalışmalarının haklarını koruduğunu belirtiyor.)
18. The terms of the rental agreement stipulate that tenants cannot make any structural changes to the property. (Kiralama sözleşmesinin koşulları, kiracıların mülkte herhangi bir yapısal değişiklik yapamayacaklarını belirtiyor.)
19. The job description stipulates that the position requires proficiency in a certain programming language. (İş açıklaması, pozisyonun belirli bir programlama dilinde uzmanlık gerektirdiğini belirtiyor.)
20. The agreement stipulates that the parties involved will engage in mediation before pursuing legal action. (Anlaşma, ilgili tarafların yasal işlem başlatmadan önce arabuluculuğa başvuracaklarını belirtiyor.)