Stationary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Stationary Nedir?
Stationary, Türkçe karşılığı sabit olan anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılmaktadır. Genellikle bir hareketin olmadığı veya çok az hareketin olduğu durumları ifade etmek için kullanılır.
Örnek Cümleler:
-
The book is stationary on the table.
(Kitap masada sabit duruyor.)
-
The car was stationary at the traffic light.
(Araba trafik lambasında sabit duruyordu.)
-
The train was stationary for two hours.
(Tren iki saat boyunca sabit durdu.)
-
The satellite remained stationary in orbit.
(Uydu yörüngede sabit kaldı.)
-
The ship remained stationary in the harbor.
(Gemi limanda sabit kaldı.)
-
The fan was stationary and did not rotate.
(Fan sabit duruyordu ve dönmüyordu.)
-
The tree was stationary in the strong wind.
(Ağaç güçlü rüzgar karşısında sabit kaldı.)
-
The chair was stationary in the corner.
(Sandalye köşede sabit duruyordu.)
-
The building appeared stationary from a distance.
(Bina uzaktan sabit görünüyordu.)
-
The clock on the wall was stationary.
(Duvar saati sabitti.)
-
The airplane was stationary on the runway before takeoff.
(Uçak kalkıştan önce pistte sabit duruyordu.)
-
The computer screen was stationary.
(Bilgisayar ekranı sabitti.)
-
The stone was stationary on the ground.
(Taş yerde sabit duruyordu.)
-
The pendulum of the clock was stationary.
(Saatın sarkacı sabitti.)
-
The boat was stationary in the calm water.
(Tekne sakin suya sabit kalmıştı.)
-
The statue was stationary in the park.
(Heykel parkta sabitti.)
-
The paper was stationary on the desk.
(Kağıt masada sab
it duruyordu.)
-
The flowerpot was stationary on the windowsill.
(Çiçek saksısı pencere pervazında sabitti.)
-
The camera was stationary on the tripod.
(Kamera tripod üzerinde sabitti.)
-
The boulder was stationary on the mountainside.
(Kocaman kaya dağ yamacında sabit duruyordu.)
Hemen Yorum Yaz