Start-Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Start-Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Start-Up

Start-Up, genellikle yeni bir işletme veya girişim için kullanılan bir terimdir. Bu işletmeler genellikle yenilikçi fikirleri olan, hızlı büyümeyi hedefleyen ve risk almaktan çekinmeyen kişiler tarafından kurulur. İşte, Start-Up kelimesinin örnek cümlelerde kullanımı:

  1. My friend just launched a start-up that sells organic skincare products. (Arkadaşım sadece organik cilt bakım ürünleri satan bir start-up başlattı.)
  2. We need to come up with a solid business plan before we can launch our start-up. (Start-up’ımızı başlatmadan önce sağlam bir iş planı oluşturmamız gerekiyor.)
  3. The start-up received a lot of funding from venture capitalists. (Start-up, girişim sermayedarlarından çok fazla finansman aldı.)
  4. Our start-up is focused on developing renewable energy solutions. (Start-up’ımız, yenilenebilir enerji çözümleri geliştirmeye odaklanıyor.)
  5. It’s not easy to get a start-up off the ground, but the rewards can be great. (Bir start-up’ı yürütmek kolay değil, ancak ödülleri büyük olabilir.)
  6. The start-up is still in its early stages, but we’re optimistic about its potential. (Start-up hala erken aşamalarında, ancak potansiyeli konusunda iyimseriz.)
  7. The founders of the start-up have a lot of experience in the tech industry. (Start-up’ın kurucuları, teknoloji endüstrisinde çok deneyime sahipler.)
  8. Our start-up has a unique approach to solving common problems in the healthcare industry. (Start-up’ımız, sağlık endüstrisindeki yaygın sorunları çözme konusunda benzersiz bir yaklaşıma sahip.)
  9. The start-up is hiring new employees to help with its expansion plans. (Start-up, genişleme planlarına yardımcı olmak için yeni çalışanlar işe alıyor.)
  10. The start-up has a strong online presence and uses social media to connect with customers. (Start-up’ın güçlü bir çevrimiçi varlığı var ve müşterilerle bağlantı kurmak için sosyal medyayı kullanıyor.)
  11. Our start-up is competing against some well-established players in the market. (Start-up’ımız, pazarda bazı iyi kurulmuş oyuncularla yarışıyor.)
  12. The start-up’s innovative product caught the attention of investors. (Start-up’ın yenilikçi ürünü yatırımcıların dikkatini çekti.)
  13. The founders of the start-up have a clear vision for the future of their company. (Start-up’ın kurucuları, şirketlerinin geleceği için net bir vizyona sahipler.)
  14. Our start-up has already made some strategic partnerships with other companies in our industry. (Start-up’ımız, endüstrimizdeki diğer şirketlerle bazı stratejik ortaklı

lar yaptı.)
15. The start-up is preparing for a big product launch later this year. (Start-up, bu yılın ilerleyen dönemlerinde büyük bir ürün lansmanı için hazırlanıyor.)

  1. Our start-up is participating in a pitch competition next week to attract more investors. (Start-up’ımız, gelecek hafta daha fazla yatırımcı çekmek için bir sunum yarışmasına katılıyor.)
  2. The start-up is focused on creating a positive impact on society through its products and services. (Start-up, ürünleri ve hizmetleri aracılığıyla topluma olumlu bir etki yaratmaya odaklanıyor.)
  3. Our start-up’s team is made up of talented and passionate individuals from diverse backgrounds. (Start-up’ımızın ekibi, çeşitli geçmişlere sahip yetenekli ve tutkulu bireylerden oluşuyor.)
  4. The start-up’s success is largely due to its ability to adapt quickly to changing market conditions. (Start-up’ın başarısı, değişen piyasa koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlama yeteneğine büyük ölçüde bağlıdır.)
  5. Our start-up is constantly experimenting and iterating to improve our products and services. (Start-up’ımız, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi geliştirmek için sürekli olarak deney yapma ve iterasyon yapma yolunda ilerliyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.