Starry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Starry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Starry: Yıldızlı, yıldızlarla dolu

  1. The starry night sky was breathtakingly beautiful. (Yıldızlı gece gökyüzü nefes kesici güzeldi.)
  2. She wore a dress with a starry pattern. (Yıldızlı bir desene sahip bir elbise giyiyordu.)
  3. The starry-eyed couple walked hand in hand on the beach. (Hayranlıkla bakarak yürüyen çift, sahilde el ele yürüdü.)
  4. The artist painted a starry landscape with a full moon. (Sanatçı, dolunayla birlikte yıldızlı bir manzara resmetti.)
  5. The sky was so clear that you could see every starry constellation. (Gökyüzü o kadar berraktı ki, her yıldızlı takımyıldızını görebilirdiniz.)
  6. The starry night inspired the poet to write a romantic poem. (Yıldızlı gece, şairi romantik bir şiir yazmaya teşvik etti.)
  7. The little girl made a wish upon a starry night. (Küçük kız yıldızlı bir geceye dilekte bulundu.)
  8. The starry sky gave a sense of peace and tranquility. (Yıldızlı gökyüzü huzur ve dinginlik hissi verdi.)
  9. The starry night reminded him of a childhood memory. (Yıldızlı gece, ona çocukluk anılarını hatırlattı.)
  10. She gazed up at the starry sky and felt small but connected to the universe. (Yıldızlı gökyüzüne bakıp kendini küçük hissetti ama evrene bağlı olduğunu hissetti.)
  11. The starry backdrop of the stage added to the magical atmosphere of the play. (Sahnenin yıldızlı arka planı, oyunun büyülü atmosferine katkıda bulundu.)
  12. The starry night was a source of inspiration for many famous painters. (Yıldızlı gece, birçok ünlü ressam için bir ilham kaynağıydı.)
  13. The starry universe is infinitely vast and mysterious. (Yıldızlı evren sonsuz derecede geniş ve gizemlidir.)
  14. The starry night was the perfect setting for a romantic dinner. (Yıldızlı gece romantik bir akşam yemeği için mükemmel bir mekandı.)
  15. The starry sky was reflected in the calm waters of the lake. (Sakin gölün suyunda yıldızlı gökyüzü yansıtıldı.)
  16. The starry night provided a sense of wonder and awe. (Yıldızlı gece hayranlık ve ürperti hissi verdi.)
  17. The starry sky was the backdrop for the fireworks display. (Yıldızlı gökyüzü, havai fişek gösterisinin arka planını oluşturdu.)
  18. The starry night reminded him of his first love. (Yıldızlı gece, ona ilk aşkını hatırlattı.)
  19. The starry pattern on the dress caught everyone’s attention. (El

bisedeki yıldızlı desen herkesin dikkatini çekti.)
20. The starry night provided a sense of comfort and serenity. (Yıldızlı gece huzur ve sükunet hissi verdi.)

(Note: Some of the example sentences use idiomatic expressions that may not have a direct translation in Turkish.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.