Stain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stain (leke)

Stain kelimesi Türkçede “leke” anlamına gelir. Stain kelimesi genellikle giysi, kumaş, halı veya mobilyaların üzerinde oluşan zorlu lekeleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. My white shirt has a stain on it. (Beyaz gömleğimde bir leke var.)
2. She tried to remove the stain from the carpet but it wouldn’t come out. (Halıdaki lekeyi çıkarmaya çalıştı ama çıkmadı.)
3. I accidentally stained my jeans with ketchup. (Kazara kot pantolonumu ketçapla lekeledim.)
4. The wine stain on the tablecloth was impossible to remove. (Masa örtüsündeki şarap lekesi çıkmazdı.)
5. He stained his hands while painting the walls. (Duvarları boyarken elleri lekelendi.)
6. The coffee stain on my shirt won’t come out. (Gömleğimdeki kahve lekesi çıkmıyor.)
7. The ink stain on the paper made it difficult to read. (Kağıttaki mürekkep lekesi okumayı zorlaştırdı.)
8. The red wine stain ruined my favorite shirt. (Kırmızı şarap lekesi en sevdiğim gömleğimi mahvetti.)
9. The makeup stain on the pillowcase was a pain to clean. (Makyaj lekesi yastık kılıfını temizlemek için çok uğraştırdı.)
10. I tried to remove the grass stain from my son’s pants, but it was too stubborn. (Oğlumun pantolonundaki çim lekesini çıkarmaya çalıştım ama çok inatçıydı.)
11. The oil stain on the garage floor was difficult to remove. (Garaj zeminindeki yağ lekesi çıkarmak zordu.)
12. She accidentally stained the sofa with red wine. (Kazara kanepenin üzerine kırmızı şarap lekeledi.)
13. The blood stain on the carpet was a nightmare to clean. (Halıdaki kan lekesini temizlemek kabus gibiydi.)
14. The mud stain on his shoes wouldn’t come off. (Ayakkabılarındaki çamur lekesi çıkmadı.)
15. The sauce stain on the napkin was unsightly. (Peçetedeki sos lekesi görüntü kirliliği yaratıyordu.)

16. She accidentally stained her dress with lipstick. (Kazara elbisesini rujla lekeledi.)
17. The ink stain on my hand was difficult to wash off. (Elimdeki mürekkep lekesi çıkarmak zordu.)
18. The grass stain on his shorts was a sign of a good game. (Şortundaki çim lekesi iyi bir oyunun işaretiydi.)
19. The rust stain on the bathtub was hard to remove. (Banyodaki pas lekesi çıkarmak zordu.)
20. The paint stain on the wall was a reminder of a fun weekend. (Duvardaki boya lekesi eğlenceli bir hafta sonunun hatırlatıcısıydı.)

Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümlelerde “stain” kelimesinin kullanımını gösterdik. Bu örnekler, farklı durumlarda ortaya çıkan lekelerin nasıl ifade edilebileceğine dair fikir verebilir.