Stagger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stagger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stagger (şaşırmak, sendelemek)

Stagger, şaşkınlık ya da dengesizlik nedeniyle yürüme güçlüğüne veya sendelemeye neden olan bir eylemdir. İşte örnek cümleler:

1. As he stood up, he staggered and almost fell. (Ayağa kalkarken sendeledi ve neredeyse düştü.)
2. She felt dizzy and staggered towards the door. (Başı döndü ve kapıya doğru sendeledi.)
3. The drunk man staggered down the street. (Sarhoş adam, sokakta sendeledi.)
4. The boxer staggered back after being hit in the face. (Bokser, yüzüne vurulduktan sonra geri sendeledi.)
5. The ship staggered in the stormy seas. (Gemi, fırtınalı denizlerde sendeledi.)
6. He tried to stand up, but his legs were so weak that he staggered. (Ayağa kalkmaya çalıştı ama bacakları o kadar zayıftı ki sendeledi.)
7. The hiker staggered up the steep hill. (Dağcı, dik tepenin üstüne sendeledi.)
8. The football player staggered off the field with a concussion. (Futbolcu, beyin sarsıntısıyla sahadan sendeledi.)
9. The drunk driver staggered out of his car after crashing into a tree. (Sarhoş sürücü, ağaca çarptıktan sonra arabasından sendeledi.)
10. The wounded soldier staggered towards the medic tent. (Yaralı asker, sıhhiye çadırına doğru sendeledi.)
11. The old man staggered under the weight of the heavy box. (Yaşlı adam, ağır kutunun altında sendeledi.)
12. The earthquake made the buildings stagger. (Deprem, binaları sendeledi.)
13. The dancer staggered on stage and fell to the ground. (Dansçı, sahnede sendeledi ve yere düştü.)
14. The economy staggered under the weight of the recession. (Ekonomi, durgunluk yükü altında sendeledi.)
15. The injured player staggered off the field with a broken leg. (Yaralı oyuncu, kırık bacağıyla sahadan sendeledi.)
16. The storm caused the trees to stagger in the wind. (Fırtına, rüzgarda ağaçları sendeledi.)
17. The politician’s scandal made his career stagger. (Politikacının skandalı, kariyerini sendeledi.)
18. The exhausted athlete staggered across the finish line. (Yorgun sporcu, bitiş çizgisine sendeledi.)
19. The car staggered to a stop on the side of the road. (Araba, yolun kenarında sendeleterek durdu.)
20. The toddler staggered across the room, still learning how to walk. (Küçük çocuk, yürümeyi henüz öğreniyorken odaya sendeledi.)

Additional Examples

21. She felt a sharp pain in her ankle and staggered, almost falling over. (Ayak bileğinde keskin bir ağrı hissetti ve sendeledi, neredeyse düşüyordu.)
22. The teacher was so surprised by the student’s answer that she staggered backwards. (Öğretmen, öğrencinin cevabından o kadar şaşırdı ki geriye doğru sendeledi.)
23. The drugged athlete staggered around the field, unaware of his surroundings. (Uyuşturulmuş sporcu, etrafında farkında olmadan sendeledi.)
24. The company’s financial troubles caused the stock price to stagger. (Şirketin finansal sorunları, hisse senedi fiyatını sendeledi.)
25. The wind gusts were so strong that people were staggering down the street. (Rüzgar fırtınası o kadar şiddetliydi ki insanlar sokakta sendeledi.)
26. The drunkard staggered from bar to bar, trying to find his way home. (Sarhoş, evine gitmek için bardan bara sendeledi.)
27. The actor staggered off the stage after his final performance. (Aktör, son performansından sonra sahneden sendeledi.)
28. The airplane’s sudden turbulence caused passengers to stagger in their seats. (Uçağın aniden yaşadığı hava bozukluğu, yolcuların koltuklarında sendelemesine neden oldu.)
29. The politician’s scandal caused his popularity to stagger, and he lost the election. (Politikacının skandalı, popülerliğini sendeledi ve seçimleri kaybetti.)
30. The exhausted hiker staggered into camp and collapsed on the ground. (Yorgun dağcı, kampa sendeledi ve yere çöktü.)

Stagger kelimesi, yürüme güçlüğüne ya da sendelemeye neden olan bir fiil olduğu için, cümlelerde genellikle insanlar, hayvanlar veya nesneler için kullanılır. Örneklerde de görüldüğü gibi, sık sık sarhoşluk, yorgunluk, yaralanma, deprem ya da fırtına gibi durumlarla da bağlantılı olarak kullanılabilir.