Squeaky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Squeaky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Squeaky Kelimesinin Anlamı:

Squeaky, İngilizce dilinde “cırtlak, çıtırtılı” gibi sesler çıkaran nesne veya kişileri tanımlamak için kullanılan bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

1. My old bike’s brakes are so squeaky. (Eski bisikletimin frenleri çok cırtlak.)
2. The door hinge is squeaky, it needs some oil. (Kapı menteşesi cırtlak, biraz yağa ihtiyacı var.)
3. She wore a pair of squeaky shoes that annoyed everyone. (Herkesi rahatsız eden cırtlak ayakkabılar giydi.)
4. The mouse made a squeaky noise. (Fare cırtlak bir ses çıkardı.)
5. The rusty swing set was very squeaky. (Paslı salıncak seti çok cırtlaktı.)
6. The old wooden floor was squeaky and made noise every time we walked on it. (Eski ahşap zemin cırtlaktı ve üzerinde yürüdüğümüzde her zaman ses çıkardı.)
7. I could hear the squeaky sound of the rusty gate from my room. (Paslı kapının cırtlak sesini odamdan duyabiliyordum.)
8. The toy car had a squeaky wheel. (Oyuncak arabanın bir tekerleği cırtlaktı.)
9. The clown’s squeaky nose made the children laugh. (Palyaçonun cırtlak burnu çocukları güldürdü.)
10. The rusty old bicycle made a very squeaky noise when it was ridden. (Eski paslı bisiklet sürüldüğünde çok cırtlak bir ses çıkardı.)
11. The floorboards were so squeaky that I couldn’t sneak out of the house. (Zemin tahtaları o kadar cırtlaktı ki evden sessizce çıkamadım.)
12. The hamster made a squeaky noise as it ran on the exercise wheel. (Hamster egzersiz tekerleğinde koşarken cırtlak bir ses çıkardı.)
13. The old chair was very squeaky and uncomfortable. (Eski sandalye çok cırtlaktı ve rahatsız ediciydi.)
14. The rusted gate made a loud and squeaky sound when opened. (Paslı kapı açıldığında yüksek ve cırtlak bir ses çıkardı.)
15. The new shoes were squeaky and needed to be broken in. (Yeni ayakkabılar cırtlaktı ve giyilmesi gerekiyordu.)
16. The squeaky toy was very popular among babies. (Cırtlak oyuncak bebekler arasında çok popülerdi.)
17. The old bed made a squeaky noise every time you moved. (Eski yatak her hareket ettiğinizde cırtlak bir ses çıkardı.)
18. The rusty gate hinge was very squeaky and needed to be oiled. (Paslı kapı menteşesi çok cırtlaktı ve yağlanması gerekiyordu.)
19. The old rocking chair was very squeaky and needed to be repaired

. (Eski salıncaklı sandalye çok cırtlaktı ve tamir edilmesi gerekiyordu.)
20. The mouse’s squeaky voice was barely audible. (Farenin cırtlak sesi neredeyse duyulmuyordu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Eski bisikletimin frenleri çok cırtlak.
2. Kapı menteşesi cırtlak, biraz yağa ihtiyacı var.
3. Herkesi rahatsız eden cırtlak ayakkabılar giydi.
4. Fare cırtlak bir ses çıkardı.
5. Paslı salıncak seti çok cırtlaktı.
6. Eski ahşap zemin cırtlaktı ve üzerinde yürüdüğümüzde her zaman ses çıkardı.
7. Paslı kapının cırtlak sesini odamdan duyabiliyordum.
8. Oyuncak arabanın bir tekerleği cırtlaktı.
9. Palyaçonun cırtlak burnu çocukları güldürdü.
10. Eski paslı bisiklet sürüldüğünde çok cırtlak bir ses çıkardı.
11. Zemin tahtaları o kadar cırtlaktı ki evden sessizce çıkamadım.
12. Hamster egzersiz tekerleğinde koşarken cırtlak bir ses çıkardı.
13. Eski sandalye çok cırtlaktı ve rahatsız ediciydi.
14. Paslı kapı açıldığında yüksek ve cırtlak bir ses çıkardı.
15. Yeni ayakkabılar cırtlaktı ve giyilmesi gerekiyordu.
16. Cırtlak oyuncak bebekler arasında çok popülerdi.
17. Eski yatak her hareket ettiğinizde cırtlak bir ses çıkardı.
18. Paslı kapı menteşesi çok cırtlaktı ve yağlanması gerekiyordu.
19. Eski salıncaklı sandalye çok cırtlaktı ve tamir edilmesi gerekiyordu.
20. Farenin cırtlak sesi neredeyse duyulmuyordu.