Spout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spout Nedir?

Spout, “ağızdan çıkan su veya sıvıların ani bir şekilde yüksek basınçla fışkırması” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Bu kelime genellikle su veya sıvıların bir kaynaktan hızla çıkmasını ifade etmek için kullanılır. İşte size spout kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. The whale spouted water from its blowhole. (Balina, üfleme deliğinden su fışkırttı.)
  2. The tea spout is clogged, and the water won’t come out. (Çay süzgeci tıkalı, su çıkmıyor.)
  3. The fountain spouted water high into the air. (Çeşme suyu havaya yüksek bir şekilde fışkırdı.)
  4. The kettle spout is broken, and it leaks water everywhere. (Çaydanlık musluğu kırık, her yere su damlatıyor.)
  5. The pressure inside the container caused the liquid to spout out. (Kap içindeki basınç, sıvının fışkırmasına neden oldu.)
  6. The water spout on the sink needs to be fixed. (Lavabo musluğu tamir edilmeli.)
  7. The whale spout was visible from far away. (Balina üfleme deliği uzaktan görülebiliyordu.)
  8. The spout on the watering can is too narrow. (Su püskürtme kabındaki ağız çok dar.)
  9. The geyser spouted hot water and steam. (Gayzer, sıcak su ve buhar fışkırttı.)
  10. The coffee pot spouted coffee all over the counter. (Kahve makinesi kahveyi tezgaha döktü.)
  11. The hose spout is connected to the water supply. (Hortum musluğu, su kaynağına bağlıdır.)
  12. The whale’s spout was an impressive sight. (Balinanın üfleme deliği etkileyici bir manzaraydı.)
  13. The teapot spout is shaped like a bird’s beak. (Çaydanlık musluğu kuş gagası şeklindedir.)
  14. The spout of the fountain was decorated with sculptures. (Çeşmenin musluğu heykellerle süslenmişti.)
  15. The pressure of the water caused the spout to break. (Su basıncı musluğun kırılmasına neden oldu.)
  16. The teapot spout is designed to prevent drips. (Çaydanlık musluğu damlamayı önlemek için tasarlanmıştır.)
  17. The whale spouted several times before diving back into the ocean. (Balina, okyanusa geri dalmadan önce birkaç kez üfledi.)
  18. The fountain spout can be adjusted to control the water flow. (Çeşme musluğu, su akışını kontrol etmek için ayarlanabilir.)
  19. The spout on the watering can is rusted and needs to be replaced. (Su püskürtme kabındaki

musluk paslanmış ve değiştirilmesi gerekiyor.)
20. The teapot spout was too hot to touch. (Çaydanlık musluğu dokunmak için çok sıcaktı.)

Bu cümlelerde spout kelimesi, su veya sıvıların fışkırması, musluğun tıkanması veya kırılması, su basıncı, ayarlanabilir musluk, çeşme, balina üfleme deliği, su püskürtme kabı, çaydanlık musluğu gibi konularla ilgili kullanılmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.