Spoof İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spoof İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spoof Nedir?

Spoof, taklit veya aldatmaca anlamına gelen bir İngilizce kelime. Sıklıkla, e-posta veya internet trafiği gibi iletişim yolları üzerinden yapılan yanıltıcı veya sahte davranışlar için kullanılır. Spoofing, bir kişi ya da cihazın kimliklerini gizleyerek veya sahte bir kimlik kullanarak işlem yapmasıdır. Spoofing, siber suçluların sıklıkla kullandığı bir yöntemdir.

Örnek Cümleler:

1. Don’t fall for that spoof email claiming to be from your bank. (Bankanızdan geldiğini iddia eden sahte bir e-postaya inanmayın.)
2. The cyber criminal used spoofing to make it look like the email was sent by the CEO. (Siber suçlu, e-postanın CEO tarafından gönderildiği gibi gözükmesi için spoofing kullandı.)
3. The spoof call came from a number that was very similar to my friend’s. (Spoof arama, arkadaşımın numarasına çok benzeyen bir numaradan geldi.)
4. I received a spoof text message that said I had won a prize. (Ödül kazandığımı söyleyen bir sahte metin mesajı aldım.)
5. The email seemed legitimate, but it turned out to be a spoof. (E-posta meşru gibi görünüyordu, ama sonunda bir aldatmaca olduğu ortaya çıktı.)
6. The spoofed website was designed to steal personal information. (Spoof edilmiş web sitesi, kişisel bilgileri çalmak için tasarlandı.)
7. The spoofed email address made it difficult to trace the sender. (Spoof edilmiş e-posta adresi, gönderenin izini sürmeyi zorlaştırdı.)
8. The spoofed GPS signal caused the drone to crash. (Spoof edilmiş GPS sinyali, dronun çökmesine neden oldu.)
9. The company’s IT department implemented measures to prevent email spoofing. (Şirketin IT departmanı, e-posta spoofingini önlemek için önlemler aldı.)
10. The spoofed website looked exactly like the real one. (Spoof edilmiş web sitesi, gerçek olanla tamamen aynı görünüyordu.)
11. The hacker used spoofing to gain access to the secure network. (Hacker, güvenli ağa erişmek için spoofing kullandı.)
12. The spoofed email contained a virus that infected the recipient’s computer. (Spoof edilmiş e-posta, alıcının bilgisayarına bulaşan bir virüs içeriyordu.)
13. The spoofed caller ID made it seem like the call was coming from a government agency. (Spoof edilmiş çağrı kimliği, aramanın bir hükümet ajansından geldiği gibi görünmesini

sağladı.)
14. The spoofed website prompted the user to enter sensitive information. (Spoof edilmiş web sitesi, kullanıcıyı hassas bilgileri girmeye zorladı.)

15. The spoofed email requested that the recipient click on a malicious link. (Spoof edilmiş e-posta, alıcının kötü amaçlı bir bağlantıya tıklamasını istedi.)
16. The spoofed location data made it appear that the user was in a different city. (Spoof edilmiş konum verisi, kullanıcının farklı bir şehirde olduğu gibi görünmesini sağladı.)
17. The company’s security system detected the email spoofing attempt. (Şirketin güvenlik sistemi, e-posta spoofing girişimini tespit etti.)
18. The spoofed phone number belonged to a known scammer. (Spoof edilmiş telefon numarası, tanınmış bir dolandırıcının sahibiydi.)
19. The spoofed website had a fake login page designed to steal passwords. (Spoof edilmiş web sitesi, şifreleri çalmak için tasarlanmış sahte bir giriş sayfasına sahipti.)
20. The email spoofing attack caused significant damage to the company’s reputation. (E-posta spoofing saldırısı, şirketin itibarına önemli ölçüde zarar verdi.)