Splurge On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Splurge On Nedir?
Splurge On, Türkçe’de “abartmak, savurganlık yapmak” anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- I decided to splurge on a luxurious vacation this year. (Bu yıl lüks bir tatil için savurganlık yapmaya karar verdim.)
- She always splurges on designer clothes. (O, her zaman tasarımcı kıyafetler için savurganlık yapar.)
- They splurged on a fancy dinner to celebrate their anniversary. (Onlar, yıldönümlerini kutlamak için lüks bir akşam yemeğine savurganlık yaptılar.)
- Don’t splurge on things you don’t need. (İhtiyacın olmayan şeylere savurganlık yapma.)
- He couldn’t resist splurging on the latest tech gadgets. (O, en son teknolojik aletlere savurganlık yapmamak için direnemedi.)
- She splurged on a new sports car with her bonus. (O, bonusuyla yeni bir spor arabaya savurganlık yaptı.)
- I decided to splurge on a fancy watch for my dad’s birthday gift. (Babamın doğum günü hediyesi için lüks bir saat için savurganlık yapmaya karar verdim.)
- They splurged on a five-star hotel for their honeymoon. (Balayı için beş yıldızlı bir otelde savurganlık yaptılar.)
- She always splurges on expensive makeup products. (O, her zaman pahalı makyaj ürünleri için savurganlık yapar.)
- He decided to splurge on a new gaming laptop for his birthday. (O, doğum günü için yeni bir oyun bilgisayarına savurganlık yapmaya karar verdi.)
- They splurged on a private yacht for their anniversary. (Yıldönümleri için özel bir yatta savurganlık yaptılar.)
- Don’t splurge on expensive meals every day. (Her gün pahalı yemeklere savurganlık yapma.)
- She splurged on a designer handbag with her first paycheck. (İlk maaşıyla tasarımcı bir çantaya savurganlık yaptı.)
- They decided to splurge on a trip around the world. (Dünya turu için savurganlık yapmaya karar verdiler.)
- He couldn’t resist splurging on a new gaming console. (O, yeni bir oyun konsoluna savurganlık yapmamak için direnemedi.)
- She splurged on a spa day for herself. (O, kendisi için bir spa günü için savurganlık yaptı.)
- They splurged on front-row seats for the concert. (Konsert için ön sıra koltuklara savurganlık yaptılar.)
- Don’t splurge on unnecessary home decor items. (Gereksiz ev dekorasyon ürünleri için savurganlık yapma.)
- He decided to splurge on a fancy camera for his photography hobby. (Fotoğrafçılık hob
- They splurged on a fancy wedding with all the bells and whistles. (Tüm detaylarıyla lüks bir düğüne savurganlık yaptılar.)
Türkçe Karşılıklar:
- Bu yıl lüks bir tatil için savurganlık yapmaya karar verdim.
- O, her zaman tasarımcı kıyafetler için savurganlık yapar.
- Onlar, yıldönümlerini kutlamak için lüks bir akşam yemeğine savurganlık yaptılar.
- İhtiyacın olmayan şeylere savurganlık yapma.
- O, en son teknolojik aletlere savurganlık yapmamak için direnemedi.
- O, bonusuyla yeni bir spor arabaya savurganlık yaptı.
- Babamın doğum günü hediyesi için lüks bir saat için savurganlık yapmaya karar verdim.
- Balayı için beş yıldızlı bir otelde savurganlık yaptılar.
- O, her zaman pahalı makyaj ürünleri için savurganlık yapar.
- O, doğum günü için yeni bir oyun bilgisayarına savurganlık yapmaya karar verdi.
- Yıldönümleri için özel bir yatta savurganlık yaptılar.
- Her gün pahalı yemeklere savurganlık yapma.
- İlk maaşıyla tasarımcı bir çantaya savurganlık yaptı.
- Dünya turu için savurganlık yapmaya karar verdiler.
- O, yeni bir oyun konsoluna savurganlık yapmamak için direnemedi.
- O, kendisi için bir spa günü için savurganlık yaptı.
- Konsert için ön sıra koltuklara savurganlık yaptılar.
- Gereksiz ev dekorasyon ürünleri için savurganlık yapma.
- Fotoğrafçılık hobisi için lüks bir kamera için savurganlık yapmaya karar verdi.
- Tüm detaylarıyla lüks bir düğüne savurganlık yaptılar.
Hemen Yorum Yaz