Splendid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Splendid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Splendid

İngilizce anlamı: mükemmel, harika, şahane

Splendid kelimesi genellikle olumlu bir anlam taşır ve bir şeyin çok iyi, mükemmel veya harika olduğunu ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, çok etkileyici veya görkemli bir şeyi tarif etmek için de kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. The view from the top of the mountain was absolutely splendid. (Dağın tepesinden manzara harikaydı.)
2. She looked splendid in her wedding dress. (Düğün elbisesiyle harika görünüyordu.)
3. The orchestra played a splendid rendition of Beethoven’s Ninth Symphony. (Orkestra, Beethoven’ın 9. Senfonisi’nin harika bir yorumunu çaldı.)
4. The food at the restaurant was splendid, and the service was excellent. (Restorandaki yemekler harikaydı ve servis mükemmeldi.)
5. The garden was splendidly maintained with a variety of flowers and trees. (Bahçe, çeşitli çiçekler ve ağaçlarla harika bir şekilde korunuyordu.)
6. The hotel’s spa offers splendid views of the ocean. (Otelin spa merkezi, okyanusun harika manzarasını sunuyor.)
7. The book was a splendid read, and I couldn’t put it down. (Kitap harika bir okumaydı ve onu elime aldıktan sonra bırakamadım.)
8. The museum’s collection of art was truly splendid. (Müzenin sanat koleksiyonu gerçekten harikaydı.)
9. The fireworks display was absolutely splendid, and everyone was in awe. (Havai fişek gösterisi kesinlikle harikaydı ve herkes hayran kaldı.)
10. The party was a splendid success, and everyone had a great time. (Parti harika bir başarıydı ve herkes çok eğlendi.)
11. The hotel’s staff provided splendid customer service throughout our stay. (Otelin personeli konaklamamız boyunca harika müşteri hizmeti sundu.)
12. The architecture of the building was truly splendid and stood out from the rest. (Bina mimarisi gerçekten harikaydı ve diğerlerinden ayrılıyordu.)
13. The sunset was splendid, and the colors were breathtaking. (Günbatımı harikaydı ve renkler nefes kesiciydi.)
14. The play was a splendid production, and the actors were all talented. (Oyun harika bir prodüksiyondu ve tüm oyuncular yetenekliydi.)
15. The cruise ship had splendid amenities and activities for all ages. (Kruvaziyer gemisi tüm yaş grupları için harika olanaklar ve aktiviteler sunuyordu.)
16. The party was a splendid opportunity to meet new people and socialize. (Parti, yeni insanlarla tanışma ve sosyalleşme için harika bir fırsattı.)
17. The historical monument was a splendid reminder of the country’s rich past. (Tarihi anıt, ül

k geçmişinin harika bir hatırlatmasıydı.)
18. The concert was splendidly organized, and the sound quality was top-notch. (Konsert harika bir şekilde organize edilmişti ve ses kalitesi de çok iyiydi.)

19. The trip to the beach was splendid, and we enjoyed the sun and the sand. (Plaj gezisi harikaydı ve güneşin ve kumun tadını çıkardık.)
20. The painting was a splendid example of Renaissance art. (Tablo, Rönesans sanatının harika bir örneğiydi.)

Türkçe anlamlarını yazmak gerekirse:

1. Manzara
2. Görkemli
3. Harika bir yorum
4. Mükemmel
5. Harika bir şekilde korunmuş
6. Harika manzaralı
7. Harika bir okuma
8. Gerçekten harika
9. Kesinlikle harika
10. Harika bir başarı
11. Harika müşteri hizmeti
12. Gerçekten harika
13. Nefes kesici
14. Harika bir prodüksiyon
15. Harika olanaklar
16. Harika bir fırsat
17. Harika bir hatırlatma
18. Harika bir şekilde organize edilmiş
19. Harika bir gezinti
20. Harika bir örnek.