Spare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spare kelimesinin Türkçe Anlamı

Spare kelimesi “yedek” veya “boş zaman” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I always keep a spare pen in my bag.

    (Her zaman çantamda yedek bir kalem bulundururum.)

  2. We need to order some spare parts for the machine.

    (Makine için bazı yedek parçalar sipariş etmemiz gerekiyor.)

  3. I have a spare key to my apartment.

    (Apartmanıma ait yedek bir anahtarım var.)

  4. Do you have a spare phone charger?

    (Yedek bir telefon şarj cihazın var mı?)

  5. He always wears a spare shirt to work.

    (İşe yedek bir gömlek giyer.)

  6. The hotel had no spare rooms for the night.

    (Otelde gece için yedek odaları yoktu.)

  7. I can spare a few minutes to talk to you.

    (Seninle konuşmak için birkaç dakikamı ayırabilirim.)

  8. I need to spare some time to study for my exams.

    (Sınavlarıma çalışmak için zaman ayırmam gerekiyor.)

  9. He has a lot of spare cash to spend on luxuries.

    (Lüks harcamalar için harcayacak çok yedek parası var.)

  10. I need to buy some spare batteries for my flashlight.

    (El fenerim için yedek pil almalıyım.)

  11. I have a spare bike if you need to borrow one.

    (Bir tane ödünç alman gerekiyorsa yedek bisikletim var.)

  12. The restaurant always keeps a spare table for walk-ins.

    (Restoran, yürüyerek gelen müşteriler için her zaman yedek bir masaya sahiptir.)

  13. She has a spare room in her house that she uses as an office.

    (Evinde bir ofis olarak kullandığı yedek bir odası var.)

  14. I need to buy some spare ink cartridges for my printer.

    (Yazıcım için yedek mürekkep kartuşları almalıyım.)

  15. He has a spare set of golf clubs in case he breaks one.

    (Birini kırarsa diye yedek bir golf sopası seti var.)

  16. I have some spare time this weekend, so let’s go hiking.

    (Bu hafta sonu bo

    şeyler için biraz boş zamanım var, o yüzden yürüyüşe çıkalım.)

  17. She always carries spare change in her purse.

    (Cüzdanında her zaman yedek bozuk para taşır.)

  18. The car has a spare tire in the trunk.

    (Arabanın bagajında yedek bir lastik var.)

  19. He asked if anyone had a spare pencil for the test.

    (Test için herhangi bir yedek kalemin olup olmadığını sordu.)

  20. I have a spare bed if you need a place to stay.

    (Kalacak bir yer gerekiyorsa yedek bir yatağım var.)

Türkçe karşılıklar:

  • yedek
  • yedek parçalar
  • yedek anahtar
  • yedek telefon şarj cihazı
  • yedek gömlek
  • yedek odalar
  • ayırmak, boş zaman bulmak
  • sınavlara çalışmak için zaman ayırmak
  • yedek para
  • yedek pil
  • yedek bisiklet
  • yürüyerek gelen müşteriler için yedek masa
  • yedek oda
  • yedek mürekkep kartuşları
  • yedek golf sopası seti
  • boş zaman
  • yedek bozuk para
  • yedek lastik
  • yedek kalem
  • yedek yatak

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.