South İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
South kelimesinin Türkçe anlamı: Güney
Örnek cümleler:
- South is the direction opposite to north. (Güney, kuzeyin tam karşı yönüdür.)
- I live in the south of France. (Fransa’nın güneyinde yaşıyorum.)
- The south of the country is known for its warm climate. (Ülkenin güneyi, sıcak iklimiyle tanınır.)
- The South Pole is the southernmost point on Earth. (Güney Kutbu, Dünya’nın en güney noktasıdır.)
- She traveled south for the winter. (Kış için güneye seyahat etti.)
- The south of Italy is famous for its delicious cuisine. (İtalya’nın güneyi, lezzetli mutfağıyla ünlüdür.)
- He was born and raised in the south of the United States. (Amerika Birleşik Devletleri’nin güneyinde doğup büyüdü.)
- The south of England has many historic landmarks. (İngiltere’nin güneyi birçok tarihi yapıya sahiptir.)
- She drove south on the highway. (Otoyolda güneye doğru sürdü.)
- The South African flag has six colors. (Güney Afrika bayrağı altı renge sahiptir.)
- The south of Spain is known for its beaches. (İspanya’nın güneyi, plajlarıyla tanınır.)
- He moved south to escape the cold winters. (Soğuk kışlardan kaçınmak için güneye taşındı.)
- The south of Chile has many glaciers. (Şili’nin güneyi birçok buzul barındırır.)
- She looked south to see the sunset. (Güneşin batışını görmek için güneye baktı.)
- The south of Australia has a lot of wildlife. (Avustralya’nın güneyi birçok yaban hayatına ev sahipliği yapar.)
- He sailed south to reach Antarctica. (Antarktika’ya ulaşmak için güneye doğru y
- The south of India is known for its spicy cuisine. (Hindistan’ın güneyi baharatlı mutfağıyla ünlüdür.)
- She flew south to attend her friend’s wedding. (Arkadaşının düğününe katılmak için güneye uçtu.)
- The South Pacific is home to many beautiful islands. (Güney Pasifik, birçok güzel adaya ev sahipliği yapar.)
- He hiked south along the coast to explore the beaches. (Plajları keşfetmek için kıyı boyunca güneye doğru yürüdü.)
Hemen Yorum Yaz