Soaking Wet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Soaking Wet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Soaking Wet

Soaking Wet, Türkçe karşılığıyla “sırılsıklam” anlamına gelir. Aşağıda, “Soaking Wet” ifadesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:

  1. I got caught in the rain and now I’m soaking wet. (Yağmurda yakalandım ve şimdi sırılsıklamım.)
  2. She jumped into the pool and came out soaking wet. (Havuza atlarken ve sırılsıklam çıktı.)
  3. He fell into the river and came out soaking wet. (Nehre düştü ve sırılsıklam çıktı.)
  4. The dog jumped into the lake and came out soaking wet. (Köpek göle atlarken ve sırılsıklam çıktı.)
  5. The kids played in the sprinkler and got soaking wet. (Çocuklar fıskiye ile oynadılar ve sırılsıklam oldular.)
  6. After the storm, the streets were soaking wet. (Fırtına sonrası, sokaklar sırılsıklamdı.)
  7. The swimmer emerged from the pool soaking wet. (Yüzücü havuzdan sırılsıklam çıktı.)
  8. The rain was so heavy that I got soaking wet within seconds. (Yağmur çok şiddetliydi, birkaç saniye içinde sırılsıklam oldum.)
  9. The water ride at the amusement park left us all soaking wet. (Eğlence parkındaki su kaydırağı hepimizi sırılsıklam yaptı.)
  10. The boat sank and the passengers were left soaking wet. (Tekne battı ve yolcular sırılsıklam kaldı.)
  11. I spilled my drink on my shirt and now I’m soaking wet. (Gömleğime içeceğimi döktüm ve şimdi sırılsıklamım.)
  12. The storm left everything outside soaking wet. (Fırtına dışarıdaki her şeyi sırılsıklam yaptı.)
  13. The water balloon fight left everyone soaking wet. (Su balonu savaşı herkesi sırılsıklam yaptı.)
  14. The swimmer was soaking wet after her training session. (Yüzücü antrenmanından sonra sırılsıklam oldu.)
  15. She forgot her umbrella and got soaking wet on the way home. (Şemsiyesini unuttu ve eve giderken sırılsıklam oldu.)
  16. The car drove through a huge puddle and we got soaking wet. (Araba devasa bir su birikintisinden geçti ve sırılsıklam olduk.)
  17. He jumped into the lake and came up soaking wet. (Göle atladı ve sırılsıklam oldu.)
  18. The rain continued to fall and we all got soaking wet. (Yağmur devam etti ve hepimiz sırılsıklam olduk.)
  19. She slipped and fell into the pool, coming out soaking wet. (Kaydı ve havuza düştü, sırılsıklam çıktı.)
  20. The boat ride was so bumpy that we all got soaking wet from the waves. (Tekne gez

ve dalgalar o kadar sarsıntılıydı ki hepimiz dalgaların etkisiyle sırılsıklam olduk.)

Bu cümlelerde “Soaking Wet” ifadesi genellikle yağmur, su, havuz veya diğer su kaynakları ile ilişkili olarak kullanılmaktadır. Bu ifade, bir kişinin veya nesnenin suya tamamen batırılmış veya suyun içinde kalması sonucu sırılsıklam olmasını ifade eder.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.