So Many İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

So Many İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

So many İle İlgili Cümleler

Anlam: Çok sayıda veya miktarı olan şeyleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I have so many books to read. (Okumam gereken çok kitap var.)
  2. So many people came to the party last night. (Dün gece partiye çok sayıda insan geldi.)
  3. She has so many clothes, she doesn’t know what to wear. (O kadar çok kıyafeti var ki, ne giyeceğini bilmiyor.)
  4. We saw so many animals on our safari. (Safari sırasında çok sayıda hayvan gördük.)
  5. There are so many things to do in this city. (Bu şehirde yapılacak çok şey var.)
  6. He has so many friends, he can’t keep track of them all. (Çok sayıda arkadaşı var, hepsinin takibini yapamıyor.)
  7. So many people apply for this job every year. (Bu işe her yıl çok sayıda kişi başvuruyor.)
  8. There were so many cars on the highway this morning. (Bu sabah otoyolda çok sayıda araba vardı.)
  9. She has so many talents, she could be successful in anything she tries. (Çok sayıda yeteneği var, denediği her şeyde başarılı olabilir.)
  10. So many children go hungry every day. (Her gün açlık çeken çok sayıda çocuk var.)
  11. I have so many questions about this project. (Bu projeyle ilgili çok sayıda sorum var.)
  12. There were so many people in the audience, I was nervous to perform. (Salonda çok sayıda insan vardı, performans yapmaktan endişeliydim.)
  13. She has so many hobbies, she doesn’t have enough time for all of them. (O kadar çok hobisi var ki, hepsine yetecek zamanı yok.)
  14. So many things have changed since we last saw each other. (Birbirimizi son gördüğümüzden beri çok şey değişti.)
  15. There are so many options to choose from on this menu. (Bu menüde seçebileceğiniz çok sayıda seçenek var.)
  16. He has so many excuses for not doing his homework. (Ödevlerini yapmamak için çok sayıda bahanesi var.)
  17. There were so many people at the concert, we couldn’t find a good spot to stand. (Konsere çok sayıda insan geldi, iyi bir yer bulamadık.)
  18. She has so many followers on social media, she’s practically famous. (Sosyal medyada çok sayıda takipçisi var, neredeyse ünlü sayılır.)
  19. So many people struggle with mental health issues. (Çok sayıda insan zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor
  1. He has so many responsibilities at work, he’s always busy. (İşinde çok sayıda sorumluluğu var, her zaman meşgul.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Okumam gereken çok kitap var.
  2. Dün gece partiye çok sayıda insan geldi.
  3. O kadar çok kıyafeti var ki, ne giyeceğini bilmiyor.
  4. Safari sırasında çok sayıda hayvan gördük.
  5. Bu şehirde yapılacak çok şey var.
  6. Çok sayıda arkadaşı var, hepsinin takibini yapamıyor.
  7. Bu işe her yıl çok sayıda kişi başvuruyor.
  8. Bu sabah otoyolda çok sayıda araba vardı.
  9. Çok sayıda yeteneği var, denediği her şeyde başarılı olabilir.
  10. Her gün açlık çeken çok sayıda çocuk var.
  11. Bu projeyle ilgili çok sayıda sorum var.
  12. Salonda çok sayıda insan vardı, performans yapmaktan endişeliydim.
  13. O kadar çok hobisi var ki, hepsine yetecek zamanı yok.
  14. Birbirimizi son gördüğümüzden beri çok şey değişti.
  15. Bu menüde seçebileceğiniz çok sayıda seçenek var.
  16. Ödevlerini yapmamak için çok sayıda bahanesi var.
  17. Konsere çok sayıda insan geldi, iyi bir yer bulamadık.
  18. Sosyal medyada çok sayıda takipçisi var, neredeyse ünlü sayılır.
  19. Çok sayıda insan zihinsel sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor.
  20. İşinde çok sayıda sorumluluğu var, her zaman meşgul.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.