İntelligently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Intelligently
Intelligently, Türkçe karşılığı olarak akıllıca anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde sıklıkla kullanılır ve genellikle bir işin ya da durumun zeki ve mantıklı bir şekilde ele alındığını ifade etmek için kullanılır.
Örnek cümleler:
- He intelligently solved the problem in a matter of minutes. (O, sorunu akıllıca birkaç dakika içinde çözdü.)
- The team worked intelligently to complete the project ahead of schedule. (Ekip, projeyi takvime uygun olarak akıllıca tamamlamak için çalıştı.)
- She intelligently navigated her way through the complicated instructions. (O, karmaşık talimatları akıllıca takip etti.)
- He made an intelligently informed decision. (O, akıllıca bilgilendirilmiş bir karar verdi.)
- The company invested intelligently in new technology. (Şirket, yeni teknolojiye akıllıca yatırım yaptı.)
- The team played the game intelligently and won. (Ekip, oyunu akıllıca oynadı ve kazandı.)
- She intelligently handled the difficult situation. (O, zor durumu akıllıca yönetti.)
- He spoke intelligently about the topic at hand. (O, ele alınan konuda akıllıca konuştu.)
- The teacher intelligently explained the lesson. (Öğretmen, derse akıllıca açıklama getirdi.)
- The detective intelligently solved the case. (Dedektif, akıllıca davayı çözdü.)
- He approached the problem intelligently and found a solution. (O, soruna akıllıca yaklaştı ve bir çözüm buldu.)
- She answered the question intelligently and confidently. (O, soruya akıllıca ve kendinden emin cevap verdi.)
- The engineer intelligently designed the building. (Mühendis, binayı akıllıca tasarladı.)
- He made an intelligently calculated risk. (O, akıllıca hesaplanmış bir risk aldı.)
- The lawyer intelligently argued her case in court. (Avukat, mahkemede davasını akıllıca savundu.)
- The doctor intelligently diagnosed the patient’s illness. (Doktor, hastanın hastalığını akıllıca teşhis etti.)
- She managed the project intelligently and efficiently. (O, projeyi akıllıca ve verimli bir şekilde yönetti.)
- He wrote the essay intelligently and persuasively. (O, denemeyi akıllıca ve ikna edici bir şekilde yazdı.)
- The chef intelligently paired the flavors to create a delicious dish. (Aşçı, lezzetleri akıllıca eşleştirerek lezzetli bir yemek yarattı.)
- She invested her money intelligently and saw a good return. (O, parasını akıllıca yatırdı ve iyi bir geri dönüş
aldı.)
Hemen Yorum Yaz