So Be İt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
“So be it” nedir?
“So be it”, İngilizcede bir şeyin kabul edildiğini veya onaylandığını belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Genellikle bir karar veya anlaşma sonrasında söylenir ve artık değiştirilemeyeceği veya geri alınamayacağı anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- So be it, I’ll stay up all night to finish this project. (Öyle olsun, bu proje için bütün gece uyanık kalacağım.)
- He decided to quit his job, and so be it. (İşini bırakmaya karar verdi ve öyle olsun dedi.)
- So be it, we’ll have to postpone the meeting until next week. (Öyle olsun, toplantıyı önümüzdeki haftaya kadar ertelemeliyiz.)
- We may not like it, but so be it, we have to follow the rules. (Beğenmeyebiliriz ama öyle olsun, kuralları takip etmeliyiz.)
- So be it, we’ll have to find another way to get there. (Öyle olsun, oraya gitmek için başka bir yol bulmalıyız.)
- So be it, we’ll have to wait until tomorrow to find out. (Öyle olsun, öğrenmek için yarına kadar beklemeliyiz.)
- The decision has been made, and so be it. (Karar verildi ve öyle olsun.)
- So be it, we’ll have to start over from scratch. (Öyle olsun, sıfırdan başlamalıyız.)
- So be it, I’ll have to work on the weekend. (Öyle olsun, hafta sonu çalışmam gerekecek.)
- We don’t have enough time to finish everything, but so be it, we’ll do our best. (Her şeyi bitirmek için yeterli zamanımız yok ama öyle olsun, elimizden geleni yapacağız.)
- So be it, we’ll have to take a different route. (Öyle olsun, başka bir rota almalıyız.)
- We don’t have all the information we need, but so be it, we’ll make a decision based on what we have. (İhtiyacımız olan tüm bilgilere sahip değiliz ama öyle olsun, elimizde olanlara göre karar vereceğiz.)
- So be it, we’ll have to cancel the trip. (Öyle olsun, seyahati iptal etmeliyiz.)
- The project will take longer than expected, but <
so be it, we’ll adjust our schedule accordingly. (Proje beklenenden daha uzun sürecek ama öyle olsun, programımızı buna göre ayarlayacağız.)
15. We can’t change the past, but so be it, we can learn from it. (Geçmişi değiştiremeyiz ama öyle olsun, ondan öğrenebiliriz.)
- So be it, we’ll have to find a different solution. (Öyle olsun, farklı bir çözüm bulmalıyız.)
- The weather is not ideal, but so be it, we’ll make the best of it. (Hava ideal değil ama öyle olsun, elimizden gelenin en iyisini yapacağız.)
- So be it, we’ll have to start again from square one. (Öyle olsun, sıfırdan tekrar başlamalıyız.)
- We may not agree with the decision, but so be it, we’ll have to live with it. (Karara katılmayabiliriz ama öyle olsun, onunla yaşamak zorundayız.)
- So be it, we’ll have to find a way to work around the problem. (Öyle olsun, sorunu çözmek için bir yol bulmalıyız.)
Not: Renkli yazı etiketlerinin herhangi bir HTML kod editöründe desteklenmediğini unutmayın. Bu nedenle, örnek cümlelerin İngilizcesini kalın yazı etiketiyle yazdım.
Hemen Yorum Yaz