So-And-So İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

So-And-So İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

So-And-So Nedir?

So-And-So, belirli bir kişiden bahsederken o kişinin adını söylemek istemeyen ya da hatırlamayan kişilerin kullandığı bir ifadedir. Türkçede “Falancı” ya da “Filancı” olarak kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. I met So-And-So at the party last night, but I can’t remember their name. (Dün gece partiye gittim ve So-And-So ile tanıştım ama adını hatırlayamıyorum.)
2. So-And-So said they would be here by now, but I don’t see them. (So-And-So burada olacaklarını söyledi ama onları görmüyorum.)
3. We need to find So-And-So to ask them about the project. (Projeler hakkında soru sormak için So-And-So’yu bulmamız gerekiyor.)
4. So-And-So is always talking about their job, it’s kind of annoying. (So-And-So her zaman işinden bahsediyor, biraz rahatsız edici.)
5. I heard that So-And-So is moving to a new apartment next month. (So-And-So’nun önümüzdeki ay yeni bir daireye taşınacağını duydum.)
6. So-And-So has a really cute dog, have you seen it? (So-And-So’nun çok tatlı bir köpeği var, gördün mü?)
7. We should invite So-And-So to the party, they’re always fun to be around. (Partiye So-And-So’yu davet etmeliyiz, etrafında olmak her zaman eğlencelidir.)
8. So-And-So is a great cook, they should open a restaurant. (So-And-So harika bir aşçı, bir restoran açmalılar.)
9. Do you remember that guy we met at the bar last week? So-And-So, I think his name was. (Geçen hafta bara gittiğimizde tanıştığımız adamı hatırlıyor musun? Sanırım adı So-And-So’ydu.)
10. So-And-So always wears the same outfit, it’s kind of strange. (So-And-So her zaman aynı kıyafeti giyer, biraz garip.)
11. I’m trying to remember the name of that restaurant So-And-So recommended. (So-And-So’nun önerdiği o restoranın adını hatırlamaya çalışıyorum.)
12. So-And-So is coming to visit us next weekend, we should plan something fun to do. (So-And-So gelecek hafta sonu bizi ziyaret ediyor, yapacak eğlenceli bir şey planlamalıyız.)
13. I don’t know if So-And-So is going to the concert, you should ask them. (So-And-So’nun konsere gideceğini bilmiyorum, onlara sormalısın.)
14. So-And-So’s car broke down, so they couldn’t make it to the meeting

15. I saw So-And-So at the gym this morning, they were working out really hard. (Bu sabah spor salonunda So-And-So’yu gördüm, çok sıkı çalışıyorlardı.)
16. So-And-So is a really talented musician, have you heard them play? (So-And-So gerçekten yetenekli bir müzisyen, onları çalarken duydun mu?)
17. I need to ask So-And-So about the book they recommended, I can’t remember the title. (So-And-So’nun önerdiği kitap hakkında sormam gerekiyor, başlığı hatırlamıyorum.)
18. So-And-So is always posting pictures of their travels on social media, it makes me jealous. (So-And-So sosyal medyada seyahat fotoğraflarını paylaşır, beni kıskandırıyor.)
19. We should invite So-And-So to the game night, they’re really good at board games. (Oyun gecesine So-And-So’yu davet etmeliyiz, masa oyunlarında gerçekten iyiler.)
20. So-And-So’s phone is always ringing, they must be really popular. (So-And-So’nun telefonu sürekli çalıyor, çok popüler olmalılar.)

Bu cümlelerde “So-And-So” ifadesi belirli bir kişiden bahsederken kullanılmıştır ve isim yerine geçer. Bu ifadeyi kullanırken kişinin kim olduğunu belirtmek istemeyebiliriz ya da hatırlayamayabiliriz.