İntentness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntentness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Intentness Nedir?


Intentness, kararlılık, azim, kararlılık ve odaklanma anlamlarına gelir. Bir kişinin belirli bir hedefe ulaşmak için ne kadar kararlı olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. She showed great intentness in achieving her goals. (Hedeflerine ulaşmak için büyük bir kararlılık gösterdi.)
  2. He had the intentness to finish the marathon. (Maratonu bitirmek için kararlılığı vardı.)
  3. Her intentness made her stand out from the rest. (Kararlılığı onu diğerlerinden ayırdı.)
  4. The team’s intentness led them to victory. (Takımın kararlılığı onları zaferle sonuçlandırdı.)
  5. His intentness never wavered throughout the project. (Proje boyunca kararlılığı hiç zayıflamadı.)
  6. The company’s success is due to the intentness of its employees. (Şirketin başarısı çalışanlarının kararlılığına bağlıdır.)
  7. With great intentness, he studied for the exam. (Büyük bir kararlılıkla sınava hazırlandı.)
  8. Her intentness on learning a new skill impressed her boss. (Yeni bir beceri öğrenmek için gösterdiği kararlılık patronunu etkiledi.)
  9. The athlete’s intentness on winning the championship was evident. (Şampiyonluğu kazanmaya odaklandığı açıktı.)
  10. The student’s intentness on improving his grades paid off. (Notlarını yükseltmek için gösterdiği kararlılık meyvesini verdi.)
  11. The artist’s intentness on perfection was reflected in his work. (Mükemmeliyet konusundaki kararlılığı işine yansıdı.)
  12. She approached the project with intentness and determination. (Proje için kararlılıkla ve azimle yaklaştı.)
  13. The team’s intentness on teamwork led to a successful outcome. (Takımın işbirliği konusundaki kararlılığı başarılı bir sonuç verdi.)
  14. His intentness on achieving his dreams inspired others. (Hayallerine ulaşmak için gösterdiği kararlılık diğerlerini de etkiledi.)
  15. The company’s intentness on customer satisfaction resulted in a loyal customer base. (Müşteri memnuniyetine odaklanmaları sadık bir müşteri tabanı oluşturdu.)
  16. The athlete’s intentness on training led to a personal best. (Antrenmana odaklanması kişisel en iyisine ulaşmasını sağladı.)
  17. Her intentness on finishing her book paid off when it was published. (Kitabını bitirmek için gösterdiği kararlılık yayınlandığında meyvesini verdi.)
  18. The student’s intentness on learning a foreign language helped him get a job abroad. (Yabancı dil öğrenmek için gösterdiği kararlılık yurt dışında iş bulmasına yardımcı oldu.)
  19. The company’s intentness

on innovation led to the development of groundbreaking products. (Yenilik konusundaki kararlılıkları devrim yaratan ürünlerin geliştirilmesine yol açtı.)
20. The artist’s intentness on expressing himself through his art was evident in his masterpieces. (Sanatı aracılığıyla kendini ifade etmek konusundaki kararlılığı eserlerinde açıkça görülebiliyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.