Snow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Snow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Snow İle İlgili Cümleler

Anlam: Kar

1. Snow covered the entire city overnight. (Kar şehrin tamamını gece boyunca kapladı.)
2. It’s too cold outside, and there’s too much snow. (Dışarı çok soğuk ve çok fazla kar var.)
3. We went skiing on the snowy slopes of the mountain. (Dağın karlı yamaçlarında kayak yaptık.)
4. The snowfall this year is particularly heavy. (Bu yıl kar yağışı özellikle yoğun.)
5. My car got stuck in the snowdrift on the side of the road. (Arabam yol kenarındaki kar birikintisine saplandı.)
6. The kids love to make snowmen in the backyard. (Çocuklar arka bahçede kar adamları yapmaktan çok hoşlanırlar.)
7. The skiers left fresh tracks in the untouched snow. (Kayakçılar dokunulmamış kar üzerinde taze izler bıraktılar.)
8. The snowplow cleared the road of the heavy snow. (Kar küreme aracı yolu yoğun karlardan temizledi.)
9. The snowstorm made it impossible to leave the house. (Kar fırtınası evden çıkmayı imkansız hale getirdi.)
10. The roof of the house was damaged in the heavy snowfall. (Evdeki çatı yoğun kar yağışında hasar gördü.)
11. The snowflakes looked like tiny stars falling from the sky. (Kar taneleri gökyüzünden düşen küçük yıldızlara benziyordu.)
12. The snowmobile raced across the frozen lake. (Kar motoru donmuş gölün üzerinde yarıştı.)
13. I love to sit by the window and watch the snow fall. (Pencere kenarında oturup karın yağışını izlemeyi seviyorum.)
14. The snow-capped mountain peaks were a beautiful sight to behold. (Karla kaplı dağ zirveleri görülmeye değer bir manzaraydı.)
15. The snowball fight was intense, but everyone had a lot of fun. (Kar topu savaşı yoğundu ama herkes çok eğlendi.)
16. The ski resort is known for its deep snow and challenging slopes. (Kayak merkezi derin kar

ve zorlu pistleriyle tanınır.)
17. The snowmelt caused flooding in the nearby river. (Kar erimesi yakındaki nehirde sel baskınlarına neden oldu.)

18. We had to shovel the snow from the driveway to get the car out. (Arabayı çıkarmak için araba yolundaki karı küremeek zorunda kaldık.)
19. The snow-white landscape was breathtakingly beautiful. (Kar beyaz manzara nefes kesici bir güzellikteydi.)
20. The skiers enjoyed the fresh powder snow on the mountain. (Kayakçılar dağda taze toz karın tadını çıkardılar.)