Sneeze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sneeze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe: Sneeze

Sneeze, burnun içindeki zararlı maddelerden kurtulmak için yapılan ani bir soluk verme işlemidir.

Örnek cümleler:

  1. I always sneeze when I’m around cats. (Kedilerin etrafında olduğumda her zaman hapşırırım.)
  2. She sneezed twice and then blew her nose. (İki kez hapşırdı ve sonra burnunu çekti.)
  3. He tried to suppress his sneeze but it didn’t work. (Hapşırığını bastırmaya çalıştı ama olmadı.)
  4. I sneezed so hard that my eyes started watering. (Öyle çok hapşırdım ki gözlerim sulandı.)
  5. My sister sneezes a lot when she has a cold. (Kız kardeşim nezle olduğunda çok hapşırır.)
  6. The pepper was so strong that it made me sneeze. (Biber öyle güçlüydü ki hapşırttı.)
  7. I hate it when people don’t cover their mouth when they sneeze. (Hapşırırken ağzını kapatmayan insanları sevmiyorum.)
  8. She sneezed so loud that everyone in the room turned to look at her. (O kadar yüksek hapşırdı ki odadaki herkes ona baktı.)
  9. I’m allergic to pollen, so I sneeze a lot during the spring. (Polene alerjim var, bu yüzden bahar aylarında çok hapşırırım.)
  10. He sneezed into his elbow to prevent spreading germs. (Mikropların yayılmasını önlemek için dirseğine hapşırdı.)
  11. She couldn’t stop sneezing after she smelled the flowers. (Çiçekleri kokladıktan sonra hapşırmayı durduramadı.)
  12. I sneezed so much that I had to take a break from work. (Öyle çok hapşırdım ki işten mola almam gerekti.)
  13. My dog sneezes whenever he gets excited. (Köpeğim heyecanlandığında hapşırır.)
  14. He sneezed on the cake and ruined it. (Kekin üzerine hapşırdı ve bozdu.)
  15. I’m going to sneeze, can you hand me a tissue? (Hapşıracak gibiyim, bana bir mendil verir misin?)
  16. She sneezed so violently that she hurt her back. (O kadar şiddetli hapşırdı ki sırtını incitti.)
  17. I always sneeze when I walk into a dusty room. (Tozlu bir odaya girdiğimde her zaman hapşırırım.)
  18. He tried to hold in his sneeze but it came out anyway. (Hapşırığını içinde tutmaya çalıştı ama yine de çıktı.)
  19. I sneeze every time I smell cigarette smoke. (Sigara dumanı kokladığımda her zaman hapşırırım.)
  20. She sneezed so much that she thought she was getting a cold. (Öyle çok hapşırdı ki nezle olacağını düş
  1. I can feel a sneeze coming on, I need to grab a tissue. (Bir hapşırık geliyor gibi hissediyorum, bir mendil almam gerekiyor.)
  2. He sneezed and accidentally bumped into the person in front of him. (Hapşırdı ve yanlışlıkla önündeki kişiye çarptı.)
  3. The dust from the construction site made me sneeze uncontrollably. (İnşaat sahasındaki tozlar kontrolsüzce hapşırmama neden oldu.)
  4. She was embarrassed when she sneezed during the silent moment in the movie theater. (Sinema salonunda sessiz anlarda hapşırdığında utanmıştı.)
  5. He sneezed so hard that his glasses flew off his face. (Öyle çok hapşırdı ki gözlükleri yüzünden uçtu.)
  6. I always sneeze twice in a row, I don’t know why. (Her zaman iki kez arka arkaya hapşırırım, nedenini bilmiyorum.)
  7. She sneezed while she was putting on her makeup and ruined it. (Makyajını yaparken hapşırdı ve bozdu.)
  8. I hate it when people say “bless you” after I sneeze, it’s so awkward. (Hapşırdıktan sonra insanların “çok yaşa” demelerini sevmiyorum, çok garip.)
  9. He sneezed so suddenly that he startled everyone around him. (Birden hapşırdı ve etrafındaki herkesi şaşırttı.)
  10. The doctor said that if you sneeze too much, it could be a sign of an allergy. (Doktor, çok hapşırmak, alerjinin bir işareti olabileceğini söyledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.