İnstigation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnstigation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Instigation Nedir?

Instigation, bir kişiyi veya bir grubu kışkırtarak ya da cesaretlendirerek, bir eylem yapmaya veya bir şey yapmaktan vazgeçmeye yönlendirmektir. Genellikle olumsuz bir anlamı vardır ve başkalarını yanlış bir davranışta bulunmaya teşvik etmek veya bir kötülüğü yapmaya ikna etmek gibi anlamlar taşır.

İngilizce İfadeleri ile Instigation Örnekleri

1. The politician’s speech was an instigation for the protesters to turn violent. (Politikacının konuşması protestocuları şiddete yönlendirdi.)
2. His friend’s constant instigations led him to make a foolish decision. (Arkadaşının sürekli kışkırtmaları onu aptalca bir karar almaya yönlendirdi.)
3. The coach’s instigation motivated the team to play better in the second half. (Antrenörün kışkırtması takımı ikinci yarıda daha iyi oynamaya teşvik etti.)
4. The instigation of the workers resulted in a strike. (İşçilerin kışkırtması grevle sonuçlandı.)
5. Her constant instigations caused a rift between the two friends. (Sürekli kışkırtmaları iki arkadaş arasında ayrılık yarattı.)
6. The instigation of the rebel group led to the overthrow of the government. (Rebel grupunun kışkırtması hükümetin devrilmesine neden oldu.)
7. The parents’ instigation led their son to drop out of school. (Ebeveynlerin kışkırtmaları oğullarının okulu bırakmasına neden oldu.)
8. The instigation of the bully caused the victim to fight back. (Zorbanın kışkırtması mağdurun karşılık vermesine neden oldu.)
9. Her instigation caused a lot of drama at the office. (Onun kışkırtması ofiste birçok drama neden oldu.)
10. The instigation of the teacher caused the students to cheat on the exam. (Öğretmenin kışkırtması öğrencilerin sınavda kopya çekmesine neden oldu.)
11. His instigation resulted in the destruction of the property. (Onun kışkırtması mülkün yıkılmasına neden oldu.)
12. The instigation of the protestors led to the closure of the highway. (Protestocuların kışkırtması, otoyolun kapatılmasına neden oldu.)
13. The instigation of the gang leader led to a shootout. (Çete liderinin kışkırtması bir çatışmaya neden oldu.)
14. His constant instigations caused her to break up with him. (Sürekli kışkırtmaları onunla ayrılmasına neden oldu.)
15. The instigation of the media led to a public outcry. (Medyanın kışkırtması halkta büyük bir tepkiye neden oldu.)
16. His instigation

16. His instigation caused a lot of chaos in the workplace. (Onun kışkırtması iş yerinde büyük bir kaosa neden oldu.)
17. The instigation of the rival team led to a heated argument. (Rakip takımın kışkırtması şiddetli bir tartışmaya neden oldu.)
18. Her instigation caused her friends to turn against her. (Onun kışkırtması arkadaşlarının kendisine karşı çevrilmesine neden oldu.)
19. The instigation of the extremist group resulted in a terrorist attack. (Aşırılıkçı grubun kışkırtması terörist saldırıya neden oldu.)
20. His instigation led to his own downfall. (Onun kışkırtması kendi çöküşüne neden oldu.)