Smithereens İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Smithereens İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Smithereens Nedir?

Smithereens İngilizcede “parça parça etmek” anlamına gelen bir kelime. Kelimenin kullanımı genellikle bir şeyin çok küçük parçalara ayrılması veya yok edilmesi anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The vase fell to the ground and shattered into smithereens. (Vazo yere düştü ve parça parça oldu.)
2. The car was completely destroyed in the accident and smashed into smithereens. (Araba kaza sonucu tamamen yıkıldı ve parça parça oldu.)
3. The terrorist attack left the building in smithereens. (Terörist saldırı bina tamamen yok etti.)
4. He threw the glass against the wall and it broke into smithereens. (O, camı duvara attı ve cam parça parça oldu.)
5. The storm ripped the tree apart into smithereens. (Fırtına ağacı parça parça etti.)
6. The demolition crew blew up the building and it was reduced to smithereens. (Yıkım ekibi binayı patlattı ve bina parça parça oldu.)
7. The plate slipped out of her hand and fell to the ground, shattering into smithereens. (Tabak elinden kayıp yere düştü ve parça parça oldu.)
8. The vase was knocked off the table and shattered into smithereens. (Vazo masadan düştü ve parça parça oldu.)
9. The explosion reduced the car to smithereens. (Patlama aracı parça parça etti.)
10. The earthquake shook the house until it crumbled into smithereens. (Deprem evi o kadar sarsıldı ki ev parça parça oldu.)
11. The document was shredded into smithereens to protect confidential information. (Belge gizli bilgileri korumak için parça parça edildi.)
12. The bomb blast destroyed the building and everything inside it was blown into smithereens. (Bomba patlaması bina yıkıldı ve içindeki her şey parça parça oldu.)
13. The hailstorm pelted the car and shattered the windshield into smithereens. (Dolu arabayı döverek camı parça parça etti.)
14. The dog got hold of the pillow and tore it to smithereens. (Köpek yastığı ele geçirdi ve parça parça yırttı.)
15. The plate slipped out of her hand and fell to the ground, shattering into smithereens. (Tabak elinden kayıp yere düştü ve parça parça oldu.)
16. The artist smashed the clay pot into smithereens to use the fragments for her artwork. (Sanatçı çamuru kırarak parçaları sanat eseri için kullandı.)
17. The plane crashed and was reduced to smithereens. (Uçak düştü ve parça parça oldu.)
18. The kitchen floor was covered in broken glass, shattered into smithereens. (Mutfak zemini, parça parça olan camlarla kaplandı.)
19. The old building was finally torn down and reduced to smithereens. (Eski bina nihayet yıkıldı ve par

ça parça oldu.)
20. The burglar smashed the window into smithereens to gain entry into the house. (Hırsız pencereyi parça parça ederek eve girmeye çalıştı.)