Burl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Burl İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Ağaçların kabuk altında oluşan, düzensiz ve kabarık çıkıntılar.
- The burls on this tree are quite large. (Bu ağacın burları oldukça büyük.)
- The carpenter used the burl wood to make a beautiful table. (Marangoz güzel bir masa yapmak için burl ağacını kullandı.)
- The burls on this cherry tree make it difficult to harvest the fruit. (Bu kiraz ağacındaki burlar meyve hasadını zorlaştırıyor.)
- The furniture made from burl wood has a unique and interesting appearance. (Burl ağacından yapılan mobilyaların benzersiz ve ilginç bir görünümü vardır.)
- The burls on this oak tree are a result of a disease it had in the past. (Bu meşe ağacındaki burlar geçmişte geçirdiği bir hastalığın sonucudur.)
- The woodturner used a burl to create a beautiful vase. (Dönüştürücü, güzel bir vazo yapmak için bir burl kullandı.)
- The burl on this redwood tree is so large that it’s used as a tourist attraction. (Bu kızılçam ağacındaki burl o kadar büyük ki turistler için bir cazibe merkezi olarak kullanılıyor.)
- The burls on this tree can be quite valuable for woodworking. (Bu ağaçtaki burlar ahşap işçiliği için oldukça değerli olabilir.)
- The burl wood has a unique grain pattern that makes it very desirable for furniture. (Burl ağacının benzersiz bir tahıl deseni vardır ve mobilya için çok istenir hale getirir.)
- The carpenter carefully selected the burls for his project. (Marangoz projeleri için burları dikkatle seçti.)
- The burl on this maple tree is going to make a beautiful bowl. (Bu akçaağaç ağacındaki burl güzel bir kase yapacak.)
- The burls on this tree were caused by a fungus. (Bu ağaçtaki burlar bir mantar tarafından oluşturuldu.)
- The woodworker sanded the burl wood to bring out its natural beauty. (Ahşap işçisi, burl ağacının doğal güzelliğini ortaya çıkarmak için zımparaladı.)
- The burls on this tree are a rare and unique feature. (Bu ağaçtaki burlar nadir ve benzersiz bir özelliktir.)
- The wood from the burls is often used for high-end furniture. (Burl ağacından gelen ahşap genellikle lüks mobilyalar için kullanılır.)
- The burl wood has a rich color and texture. (Burl ağacının zengin bir rengi ve dokusu vardır.)
- The woodworker used the burl wood to make a one-of-a-kind jewelry box. (Ahşap işçisi, eşsiz bir mü
mücevher kutusu yapmak için burl ağacını kullandı.)
18. The burls on this tree create a unique landscape in the forest. (Bu ağaçtaki burlar ormanda benzersiz bir manzara oluşturuyor.)
- The burl wood is known for its durability and strength. (Burl ağacı dayanıklılığı ve gücü ile bilinir.)
- The carpenter polished the burl wood to a high shine. (Marangoz burl ağacını yüksek parlaklıkta cilaladı.)
Türkçe Karşılığı: kabarcık, tümsek, çıkıntı
Hemen Yorum Yaz