Smart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Smart (Akıllı)
Smart kelimesi, zeki, akıllı ve nitelikli anlamlarını taşır. Bu kelime, kişiler, teknoloji ve sistemler gibi farklı bağlamlarda kullanılabilir.
Örnek cümleler:
-
She is a smart student and always gets top grades. (O, zeki bir öğrenci ve her zaman en yüksek notları alır.)
-
The smartphone is a smart device that can do many things. (Akıllı telefon, birçok şey yapabilen akıllı bir cihazdır.)
-
He came up with a smart solution to the problem. (Soruna akıllıca bir çözüm buldu.)
-
The company invested in smart technology to improve its operations. (Şirket, işlemlerini iyileştirmek için akıllı teknolojiye yatırım yaptı.)
-
She has a smart sense of style and always looks fashionable. (O, akıllı bir stil anlayışına sahip ve her zaman modaya uygun görünüyor.)
-
The smart thermostat adjusts the temperature based on your habits. (Akıllı termostat, alışkanlıklarınıza göre sıcaklığı ayarlar.)
-
He is a smart businessman and knows how to make a profit. (O, akıllı bir iş adamı ve nasıl kar elde edeceğini bilir.)
-
The smart car can park itself with the push of a button. (Akıllı araba, bir düğmeye basarak kendini park edebilir.)
-
She used a smart tactic to win the game. (Oyunu kazanmak için akıllı bir taktik kullandı.)
-
The smart watch can track your fitness goals and monitor your health. (Akıllı saat, fitness hedeflerinizi takip edebilir ve sağlığınızı izleyebilir.)
-
He has a smart approach to problem-solving. (Sorun çözme konusunda akıllı bir yaklaşımı var.)
-
The smart home system can control all the devices in your house. (Akıllı ev sistemi, evinizdeki tüm cihazları kontrol edebilir.)
-
She made a smart investment in the stock market and earned a lot of money. (Borsada akıllıca bir yatırım yaptı ve çok para kazandı.)
-
The smart city project aims to use technology to improve urban life. (Akıllı şehir projesi, teknolojiyi kullanarak kentsel yaşamı iyileştirmeyi amaçlamaktadır.)
-
He is a smart negotiator and always gets a good deal. (O, akıllı bir müzakereci ve her zaman iyi bir anlaşma yapar.)
-
The smart bike can give you directions and track your ride. (Akıllı bisiklet, size yönlendirme verebilir ve bisiklet sürüşünüzü takip edebilir.)
-
She has a smart way of managing her time and getting things done. (Zamanını akıllıca yönetme ve işleri halletme şekli var.)
-
The smart fridge can remind
you when you need to buy more groceries. (Akıllı buzdolabı, daha fazla yiyecek almanız gerektiğinde sizi hatırlatabilir.)
-
He used a smart strategy to win the chess game. (Satranç oyununu kazanmak için akıllı bir strateji kullandı.)
-
The smart speaker can play music, answer questions, and control your smart home devices. (Akıllı hoparlör, müzik çalabilir, sorularınızı cevaplayabilir ve akıllı ev cihazlarınızı kontrol edebilir.)
Türkçe karşılıklar:
- zeki bir öğrenci
- akıllı bir cihaz
- soruna akıllıca bir çözüm
- işlemleri iyileştirmek için akıllı teknoloji
- akıllı bir stil anlayışı
- alışkanlıklarınıza göre sıcaklık ayarı yapabilen akıllı termostat
- akıllı bir iş adamı
- bir düğmeye basarak kendini park edebilen akıllı araba
- oyunu kazanmak için akıllı bir taktik
- fitness hedeflerinizi takip edebilen ve sağlığınızı izleyebilen akıllı saat
- sorun çözme konusunda akıllı bir yaklaşım
- evinizdeki tüm cihazları kontrol edebilen akıllı ev sistemi
- borsada akıllıca bir yatırım
- teknolojiyi kullanarak kentsel yaşamı iyileştirme amaçlı akıllı şehir projesi
- iyi bir anlaşma yapabilen akıllı bir müzakereci
- size yönlendirme verebilen ve bisiklet sürüşünüzü takip edebilen akıllı bisiklet
- zamanını akıllıca yönetme ve işleri halletme şekli
- daha fazla yiyecek almanız gerektiğinde sizi hatırlatabilen akıllı buzdolabı
- satranç oyununu kazanmak için akıllı bir strateji
- müzik çalabilen, sorularınızı cevaplayabilen ve akıllı ev cihazlarınızı kontrol edebilen akıllı hoparlör.
Hemen Yorum Yaz