Small-Scale İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Small-Scale
Small-Scale, Türkçe anlamı olarak küçük ölçekli anlamına gelir. Bu ifade, işletmeler, tarım, endüstri, teknoloji ve ticaret gibi farklı alanlarda kullanılır. Aşağıda, Small-Scale kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır.
-
Making small-scale changes to your lifestyle can lead to big improvements in your health. (Yaşam tarzınızda küçük ölçekli değişiklikler yapmak sağlığınızda büyük iyileştirmelere yol açabilir.)
-
The government is providing financial support to small-scale farmers in rural areas. (Hükümet, kırsal bölgelerdeki küçük ölçekli çiftçilere maddi destek sağlıyor.)
-
Small-scale businesses are struggling to compete with large corporations. (Küçük ölçekli işletmeler büyük şirketlerle rekabet etmekte zorlanıyorlar.)
-
She started her small-scale bakery business from her home. (O, küçük ölçekli fırın işletmesini evinden başlattı.)
-
Small-scale fishing is an important source of livelihood for many coastal communities. (Küçük ölçekli balıkçılık, birçok kıyı topluluğu için önemli bir geçim kaynağıdır.)
-
Small-scale manufacturing is a major contributor to the local economy. (Küçük ölçekli imalat, yerel ekonomiye büyük katkı sağlamaktadır.)
-
He runs a small-scale organic farm in the countryside. (O, kırsal alanda küçük ölçekli bir organik çiftlik işletmektedir.)
-
Small-scale solar panels can provide electricity to homes in remote areas. (Küçük ölçekli güneş panelleri, uzak bölgelerdeki evlere elektrik sağlayabilir.)
-
Small-scale mining operations can have a devastating impact on the environment. (Küçük ölçekli madencilik operasyonları, çevre üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olabilir.)
-
Small-scale entrepreneurs need access to finance and market information to succeed. (Küçük ölçekli girişimciler, başarılı olmak için finans ve pazar bilgilerine erişime ihtiyaç duyarlar.)
-
The company specializes in the production of small-scale electronic devices. (Şirket, küçük ölçekli elektronik cihazların üretimine özel olarak odaklanmıştır.)
-
The small-scale farmers use traditional farming methods. (Küçük ölçekli çiftçiler, geleneksel tarım yöntemlerini kullanırlar.)
-
Small-scale renewable energy projects can help reduce greenhouse gas emissions. (K
üçük ölçekli yenilenebilir enerji projeleri, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yardımcı olabilir.)
-
The small-scale clothing manufacturer employs local women. (Küçük ölçekli giyim üreticisi, yerel kadınları istihdam eder.)
-
The government has launched a program to promote small-scale entrepreneurship. (Hükümet, küçük ölçekli girişimciliği teşvik etmek için bir program başlatmıştır.)
-
Small-scale irrigation systems can improve crop yields in dry regions. (Küçük ölçekli sulama sistemleri, kuru bölgelerde tarım verimliliğini artırabilir.)
-
Small-scale mining is often done illegally, leading to environmental and social problems. (Küçük ölçekli madencilik sık sık yasadışı olarak yapılmaktadır, bu da çevresel ve sosyal sorunlara yol açmaktadır.)
-
Small-scale artisans make unique handcrafted products. (Küçük ölçekli zanaatkârlar benzersiz el yapımı ürünler yaparlar.)
-
The company started as a small-scale operation and has now grown into a multinational corporation. (Şirket, küçük ölçekli bir işletme olarak başladı ve şimdi çok uluslu bir şirket haline geldi.)
-
Small-scale food processing can help reduce food waste and increase food security. (Küçük ölçekli gıda işleme, gıda atıklarını azaltmaya ve gıda güvenliğini artırmaya yardımcı olabilir.)
Hemen Yorum Yaz