Slugger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slugger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slugger Nedir?

Slugger, genellikle beyzbol veya softbol oynayan bir oyuncudur ve güçlü bir vuruşa sahiptir. Türkçe karşılığı “vuruşçu”dur.

Örnek Cümleler:

1. As a slugger, he always aims for the fences. (Bir vuruşçu olarak, her zaman çitleği hedefler.)
2. The team needs a reliable slugger for the upcoming game. (Takımın önümüzdeki maçta güvenilir bir vuruşçuya ihtiyacı var.)
3. The slugger hit a grand slam in the last inning. (Vuruşçu, son periyotta bir grand slam yaptı.)
4. He was known for being a powerful slugger in his prime. (Olgunluğunda güçlü bir vuruşçu olarak tanınırdı.)
5. The coach was impressed with the slugger’s performance during practice. (Antrenör, antrenman sırasında vuruşçunun performansından etkilendi.)
6. The slugger stepped up to the plate confidently. (Vuruşçu kendinden emin bir şekilde plakaya geçti.)
7. The team’s slugger was injured during the game and had to be replaced. (Takımın vuruşçusu maç sırasında yaralandı ve değiştirilmek zorunda kaldı.)
8. The slugger’s swing was powerful and precise. (Vuruşçunun sallantısı güçlü ve hassastı.)
9. The pitcher was afraid to face the team’s best slugger. (Pitcher, takımın en iyi vuruşçusuyla yüzleşmekten korkuyordu.)
10. The slugger hit a line drive straight into the outfield. (Vuruşçu, çizgi üzerinde bir topu doğrudan dış sahaya çarptı.)
11. The opposing team’s pitcher intentionally walked the slugger to load the bases. (Karşı takımın pitcheri, üsleri doldurmak için bilerek vuruşçuyu yürüttü.)
12. The slugger was named the MVP of the championship game. (Vuruşçu, şampiyonluk maçının MVP’si seçildi.)
13. The team’s manager decided to move the slugger up in the batting order. (Takımın yöneticisi, vuruşçuyu vuruş sırasında yukarı taşımaya karar verdi.)
14. The slugger hit a towering home run that landed in the upper deck. (Vuruşçu, üst tribünde inen yüksek bir ev koşusu yaptı.)
15. The slugger struggled against the left-handed pitcher. (Vuruşçu, solak pitcher’a karşı zorlandı.)
16. The team’s slugger

continued:

16. The team’s slugger was the only player to hit a home run in the game. (Takımın vuruşçusu, oyunda ev koşusu atan tek oyuncuydu.)
17. The slugger’s batting average was over .300 for the season. (Vuruşçunun sezon boyunca vuruş ortalaması .300’ün üzerindeydi.)
18. The opposing team’s defense shifted to the right to counter the slugger’s pull-hitting tendencies. (Karşı takımın savunması, vuruşçunun çekme vuruş eğilimlerine karşı sağa kaydı.)
19. The slugger struck out in his first two at-bats but hit a game-winning home run in the ninth inning. (Vuruşçu, ilk iki atışında dışarı çıktı ancak dokuzuncu periyotta oyunu kazandıran bir ev koşusu yaptı.)
20. The young player showed promise as a future slugger with his strong swing and natural power. (Genç oyuncu, güçlü sallantısı ve doğal gücüyle gelecekteki bir vuruşçu olarak umut verdi.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Bir vuruşçu olarak,
2. Takımın önümüzdeki maçta güvenilir bir vuruşçuya ihtiyacı var.
3. Vuruşçu, son periyotta bir grand slam yaptı.
4. Olgunluğunda güçlü bir vuruşçu olarak tanınırdı.
5. Antrenör, antrenman sırasında vuruşçunun performansından etkilendi.
6. Vuruşçu kendinden emin bir şekilde plakaya geçti.
7. Takımın vuruşçusu maç sırasında yaralandı ve değiştirilmek zorunda kaldı.
8. Vuruşçunun sallantısı güçlü ve hassastı.
9. Pitcher, takımın en iyi vuruşçusuyla yüzleşmekten korkuyordu.
10. Vuruşçu, çizgi üzerinde bir topu doğrudan dış sahaya çarptı.
11. Karşı takımın pitcheri, üsleri doldurmak için bilerek vuruşçuyu yürüttü.
12. Vuruşçu, şampiyonluk maçının MVP’si seçildi.
13. Takımın yöneticisi, vuruşçuyu vuruş sırasında yukarı taşımaya karar verdi.
14. Vuruşçu, üst tribünde inen yüksek bir ev koşusu yaptı.
15. Vuruşçu, solak pitcher’a karşı zorlandı.
16. Takımın vuruşçusu, oyunda ev koşusu atan tek oyuncuydu.
17. Vuruşçunun sezon boyunca vuruş ortalaması .300’ün üzerindeydi.
18. Karşı takımın savunması, vuruşçunun çekme vuruş eğ