Slippery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slippery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slippery Nedir?

Slippery, kaygan, kaypak anlamına gelen bir sıfattır. Genellikle yüzeylerin kaygan olması durumunda kullanılır.

Slippery İle İlgili Cümleler

1. The road was slippery after the rain. (Yağmur sonrası yol kaygandı.)
2. Be careful, the floor is slippery. (Dikkatli ol, yer kaygan.)
3. The soap made my hands slippery. (Sabun ellerimi kaygan yaptı.)
4. The ice on the sidewalk was very slippery. (Kaldırımdaki buz çok kaygandı.)
5. The oil spill made the road very slippery. (Yağ sızıntısı yol çok kaygan yaptı.)
6. The rocks near the waterfall were slippery. (Şelale yakınındaki kayalar kaygandı.)
7. I almost slipped on the wet tiles. (Islak karoların üzerinde neredeyse kaydım.)
8. He fell down because the ladder was slippery. (Merdiven kaygandı, o düştü.)
9. The stairs were so slippery that I had to hold the handrail. (Merdivenler çok kaygandı, el corabına tutunmam gerekti.)
10. The ski slope was too slippery for beginners. (Kayak pisti, acemiler için çok kaygandı.)
11. The roads in winter can be very slippery. (Kışın yollar çok kaygan olabilir.)
12. I put on my boots with good traction because the trail was slippery. (Rotada kaygan olduğu için, çekiş gücü iyi botlarımı giydim.)
13. The children had fun sliding on the slippery slide. (Çocuklar, kaygan kaydırakta kayarak eğlendiler.)
14. The car skidded on the slippery road. (Araba, kaygan yolda patinaj yaptı.)
15. The dancers had trouble with their footing on the slippery floor. (Dansçılar, kaygan zeminde ayakta durmakta zorlandı.)
16. The pitcher couldn’t throw the ball well because the ball was slippery. (Top kaygan olduğu için, atıcı topu iyi atamadı.)
17. The boat slipped off the trailer because the ramp was slippery. (Rampa kaygan olduğu için, tekne römorktan kaydı.)
18. The floor in the restaurant was so slippery that the waiter almost fell. (Restorandaki yer o kadar kaygandı ki garson neredeyse düştü.)
19. She had to use her umbrella as a walking stick because the ground was slippery. (Yer kaygan olduğu için şemsiyesini baston gibi kullanmak zorunda kaldı.)
20. He put sand on the icy sidewalk to make it less slippery. (Kaygan kaldırıma kum sererek, kayganlığı azalttı.)

Slippery İle İlgili Diyaloglar

1. A: Be careful, the steps are slippery.
   B: Thanks for warning me. I’ll hold onto the railing.

(A: Dikkatli ol, adımlar kaygan.
B: Uyarın için teşekkür ederim. El corabına tutunacağım.)

2. A: Do you like to ice skate?
   B: Not really, I’m always afraid of falling on the slippery ice.

(A: Buz pateni yapmayı sever misin?
B: Pek değil, her zaman kaygan buzda düşmekten korkarım.)

3. A: The roads are very slippery today. You should be careful driving.
   B: Thanks for letting me know. I’ll drive slower.

(A: Bugün yollar çok kaygan. Arabayı kullanırken dikkatli olmalısın.
B: Bilgilendirme için teşekkür ederim. Daha yavaş sürüş yapacağım.)

4. A: I’m having trouble walking on this wet grass.
   B: Yeah, it can be slippery. Maybe we should walk on the path instead.

(A: Bu ıslak çimde yürümekte zorlanıyorum.
B: Evet, kaygan olabilir. Belki de yolu takip ederek yürüyebiliriz.)

5. A: Did you see that guy slip on the ice?
   B: Yeah, he wasn’t wearing the right shoes for the slippery conditions.

(A: O adama buzda kaydığını gördün mü?
B: Evet, kaygan koşullar için doğru ayakkabıları giymemişti.)

Slippery İle İlgili Olası Sloganlar

1. “Slippery surfaces are no match for our non-slip shoes.”
   (Kaygan yüzeyler, kaydırmaz ayakkabılarımız için hiçbir tehdit oluşturmaz.)

2. “Don’t let slippery floors trip you up. Use our non-slip mats.”
   (Kaygan zeminler sizi sendeletirmesin. Kaydırmaz matlarımızı kullanın.)

3. “Stay safe on slippery slopes with our high-traction boots.”
   (Yüksek çekiş gücüne sahip botlarımızla kaygan yamaçlarda güvende kalın.)

4. “Our anti-slip grip helps you stay steady on even the slipperiest surfaces.”
   (Kaygan yüzeylerde bile dengede kalmanıza yardımcı olan kaydırmaz kavramız.)

5. “Slippery conditions won’t stop you with our non-slip gloves.”
   (Kaygan koşullar, kaydırmaz eldivenlerimizle sizi durduramaz.)