Slime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slime Nedir?

Slime, yapışkan, kaygan bir madde veya sıvıdır ve genellikle çocuklar tarafından oynamak için kullanılır. Slime, yapışkan, kaygan ve esnek bir yapıya sahiptir ve çeşitli renklerde ve kokularda yapılabilir.

Örnek Cümleler:

1. My little sister loves playing with slime. (Küçük kız kardeşim slime ile oynamayı seviyor.)
2. The slime was so sticky that I couldn’t get it off my hands. (Slime o kadar yapışkandı ki ellerimden çıkaramadım.)
3. We made some slime at home using glue, water, and food coloring. (Evinde tutkal, su ve gıda boyası kullanarak slime yaptık.)
4. I accidentally spilled slime all over my clothes. (Kazara kıyafetlerimin üstüne slime döktüm.)
5. The slime had a sweet strawberry scent. (Slime’ın tatlı çilek kokusu vardı.)
6. I like the feeling of the cold slime in my hands. (Ellerimdeki soğuk slime’ın hissiyatını seviyorum.)
7. The slime was so stretchy that we could make different shapes with it. (Slime o kadar esnek idi ki farklı şekiller yapabildik.)
8. Playing with slime can be a great stress reliever. (Slime ile oynamak büyük bir stres atıcısı olabilir.)
9. The slime was a bright green color. (Slime parlak yeşil bir renkti.)
10. My friend and I had a slime-making competition to see who could make the best slime. (Arkadaşımla slime yapma yarışması yaptık, kimin en iyi slime yapabileceğini görmek için.)
11. I accidentally got slime on my hair and it was so hard to get out. (Saçıma kazara slime döktüm ve çıkarmak çok zordu.)
12. The slime was so runny that it dripped off my hands. (Slime o kadar sıvıydı ki ellerimden damladı.)
13. We added glitter to the slime to make it sparkle. (Slime’a parlaması için sim ekledik.)
14. I love the sound of the slime squishing between my fingers. (Parmaklarım arasında slime’ın sıkışma sesini seviyorum.)
15. The slime was so sticky that it stuck to the table. (Slime o kadar yapışkandı ki masaya yapıştı.)
16. We had a slime party and invited all of our friends to make slime together. (Bir slime partisi düzenledik ve tüm arkadaşlarımızı birlikte slime yapmaya davet ettik.)
17. The slime felt slimy and slippery at the same time. (Slime hem kaygan hem de kaygan hissettirdi.)
18. My mom was not happy when she saw the slime all over the kitchen counter. (Mutfak tezgahının üzerindeki slime’ı gördüğünde annem mutlu olmadı.)
19. The slime was so colorful that it looked like a rainbow. (Slime o kadar renkliydi ki gökkuşa

20. We added some foam beads to the slime to make it crunchy. (Slime’a çıtır çıtır olması için köpük boncukları ekledik.)

(Türkçe çevirileri ise şöyle:)

1. Küçük kız kardeşim slime ile oynamayı seviyor.
2. Slime o kadar yapışkandı ki ellerimden çıkaramadım.
3. Evinde tutkal, su ve gıda boyası kullanarak slime yaptık.
4. Kazara kıyafetlerimin üstüne slime döktüm.
5. Slime’ın tatlı çilek kokusu vardı.
6. Ellerimdeki soğuk slime’ın hissiyatını seviyorum.
7. Slime o kadar esnek idi ki farklı şekiller yapabildik.
8. Slime ile oynamak büyük bir stres atıcısı olabilir.
9. Slime parlak yeşil bir renkti.
10. Arkadaşımla slime yapma yarışması yaptık, kimin en iyi slime yapabileceğini görmek için.
11. Saçıma kazara slime döktüm ve çıkarmak çok zordu.
12. Slime o kadar sıvıydı ki ellerimden damladı.
13. Slime’a parlaması için sim ekledik.
14. Parmaklarım arasında slime’ın sıkışma sesini seviyorum.
15. Slime o kadar yapışkandı ki masaya yapıştı.
16. Bir slime partisi düzenledik ve tüm arkadaşlarımızı birlikte slime yapmaya davet ettik.
17. Slime hem kaygan hem de kaygan hissettirdi.
18. Mutfak tezgahının üzerindeki slime’ı gördüğünde annem mutlu olmadı.
19. Slime o kadar renkliydi ki gökkuşağı gibi görünüyordu.
20. Slime’a çıtır çıtır olması için köpük boncukları ekledik.