Slide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slide İle İlgili Cümleler

Anlam: Kaydırma, kaydırak, slayt

  1. I love going down the slide at the playground.
    (Türkçe: Oyun parkındaki kaydıraktan aşağı inmeyi severim.)

  2. The presentation would be better with more slides.
    (Türkçe: Sunum daha fazla slayt ile daha iyi olurdu.)

  3. Be careful not to slip on the wet slide.
    (Türkçe: Islak kaydırakta kaymamaya dikkat edin.)

  4. Can you help me move the couch? It’s too heavy to slide.
    (Türkçe: Kanepeyi taşımama yardım edebilir misin? Kaydırmak için çok ağır.)

  5. The playground has a variety of slides to choose from.
    (Türkçe: Oyun parkı seçebileceğiniz çeşitli kaydıraklar sunar.)

  6. The ball slid under the couch and I had to crawl to get it.
    (Türkçe: Top kaneplenin altına kaydı ve onu almak için emeklemek zorunda kaldım.)

  7. The sales of the company started to slide after the scandal.
    (Türkçe: Şirketin satışları skandalın ardından düşüşe geçti.)

  8. My presentation includes a slide about the company’s history.
    (Türkçe: Sunumum şirket tarihiyle ilgili bir slayt içeriyor.)

  9. The kids were thrilled to see the giant slide at the water park.
    (Türkçe: Çocuklar su parkındaki dev kaydıraktan çok heyecanlandılar.)

  10. I can’t believe how fast time has slid by.
    (Türkçe: Zamanın ne kadar hızlı kaydığına inanamıyorum.)

  11. The rock slid down the hill and landed in the river.
    (Türkçe: Kayalar tepeyi kayarak ve nehire düşerek indi.)

  12. The new software allows you to slide between different screens with ease.
    (Türkçe: Yeni yazılım farklı ekranlar arasında kolayca kaymanıza olanak tanır.)

  13. The baseball player slid into third base just in time.
    (Türkçe: Beyzbol oyuncusu zamanında üçüncü temele kaydı.)

  14. The slide in the park was closed for maintenance.
    (Türkçe: Parktaki kaydırak bakım nedeniyle kapalıydı.)

  15. The skier slid down the slope and came to a stop at the bottom.
    (Türkçe: Kayakçı yamaçtan kayarak aşağıya indi ve en alta geldi.)

  16. The business has been on a downward slide for the past year.
    (Türkçe: İşletme son bir yıldır düşüş trendinde.)

  17. The speaker used a slide to illustrate his point.
    (Türkçe: Konuşmacı

noktayı açıklığa kavuşturmak için bir slayt kullandı.)

  1. The kids squealed with delight as they slid down the water slide.
    (Türkçe: Çocuklar su kaydırağından kayarak büyük bir keyifle bağırdılar.)

  2. The car slid on the icy road and hit a tree.
    (Türkçe: Araba buzlu yolda kaydı ve bir ağaca çarptı.)

  3. The presentation ended with a slide thanking the audience for their attention.
    (Türkçe: Sunum, izleyicilere dikkatleri için teşekkür eden bir slaytla bitti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.