Slide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Slide İle İlgili Cümleler
Anlam: Kaydırma, kaydırak, slayt
-
I love going down the slide at the playground.
(Türkçe: Oyun parkındaki kaydıraktan aşağı inmeyi severim.) -
The presentation would be better with more slides.
(Türkçe: Sunum daha fazla slayt ile daha iyi olurdu.) -
Be careful not to slip on the wet slide.
(Türkçe: Islak kaydırakta kaymamaya dikkat edin.) -
Can you help me move the couch? It’s too heavy to slide.
(Türkçe: Kanepeyi taşımama yardım edebilir misin? Kaydırmak için çok ağır.) -
The playground has a variety of slides to choose from.
(Türkçe: Oyun parkı seçebileceğiniz çeşitli kaydıraklar sunar.) -
The ball slid under the couch and I had to crawl to get it.
(Türkçe: Top kaneplenin altına kaydı ve onu almak için emeklemek zorunda kaldım.) -
The sales of the company started to slide after the scandal.
(Türkçe: Şirketin satışları skandalın ardından düşüşe geçti.) -
My presentation includes a slide about the company’s history.
(Türkçe: Sunumum şirket tarihiyle ilgili bir slayt içeriyor.) -
The kids were thrilled to see the giant slide at the water park.
(Türkçe: Çocuklar su parkındaki dev kaydıraktan çok heyecanlandılar.) -
I can’t believe how fast time has slid by.
(Türkçe: Zamanın ne kadar hızlı kaydığına inanamıyorum.) -
The rock slid down the hill and landed in the river.
(Türkçe: Kayalar tepeyi kayarak ve nehire düşerek indi.) -
The new software allows you to slide between different screens with ease.
(Türkçe: Yeni yazılım farklı ekranlar arasında kolayca kaymanıza olanak tanır.) -
The baseball player slid into third base just in time.
(Türkçe: Beyzbol oyuncusu zamanında üçüncü temele kaydı.) -
The slide in the park was closed for maintenance.
(Türkçe: Parktaki kaydırak bakım nedeniyle kapalıydı.) -
The skier slid down the slope and came to a stop at the bottom.
(Türkçe: Kayakçı yamaçtan kayarak aşağıya indi ve en alta geldi.) -
The business has been on a downward slide for the past year.
(Türkçe: İşletme son bir yıldır düşüş trendinde.) -
The speaker used a slide to illustrate his point.
(Türkçe: Konuşmacı
noktayı açıklığa kavuşturmak için bir slayt kullandı.)
-
The kids squealed with delight as they slid down the water slide.
(Türkçe: Çocuklar su kaydırağından kayarak büyük bir keyifle bağırdılar.) -
The car slid on the icy road and hit a tree.
(Türkçe: Araba buzlu yolda kaydı ve bir ağaca çarptı.) -
The presentation ended with a slide thanking the audience for their attention.
(Türkçe: Sunum, izleyicilere dikkatleri için teşekkür eden bir slaytla bitti.)
Hemen Yorum Yaz