Slender İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slender İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slender nedir?

Slender, ince ve uzun anlamına gelen bir sıfattır. Genellikle insan veya nesnelerin görünümüyle ilgili olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. She had a slender figure, which made her look taller than she actually was. (İnce bir fiziği vardı, bu da gerçekte olduğundan daha uzun görünmesine neden oldu.)
  2. The tree had slender branches that swayed gently in the wind. (Ağacın ince dalları, rüzgarın hafifçe salladığı görüldü.)
  3. He wore a slender gold chain around his neck. (Boynunda ince bir altın zincir vardı.)
  4. The building had a slender tower that reached high into the sky. (Bina, gökyüzüne yükselebilen ince bir kulesi vardı.)
  5. Her fingers were long and slender, perfect for playing the piano. (Parmakları uzun ve inceydi, piyano çalmak için mükemmeldi.)
  6. The dancer had a slender waist and graceful movements. (Dansçının ince beli ve zarif hareketleri vardı.)
  7. The cat had a slender tail that twitched when it was excited. (Kedinin heyecanlandığında titreyen ince bir kuyruğu vardı.)
  8. The dress was made of a light, slender fabric that draped beautifully. (Elbise, güzelce drapeli ince bir kumaştan yapılmıştı.)
  9. The skyscraper had a slender, modern design that stood out in the city skyline. (Gökdelen, şehir siluetinde ön plana çıkan ince, modern bir tasarıma sahipti.)
  10. Her face had a slender, delicate beauty that mesmerized everyone who saw her. (Yüzü ince, narin bir güzelliğe sahipti ve onu gören herkesi hipnotize etti.)
  11. The athlete had a slender frame but was incredibly strong and agile. (Sporcu, ince bir yapıya sahipti ancak inanılmaz derecede güçlü ve çevikti.)
  12. The pen had a slender barrel that fit comfortably in her hand. (Kalem, eline rahatça sığan ince bir gövdeye sahipti.)
  13. The airplane had a long, slender wing that glided through the air with ease. (Uçakta, kolayca havada süzülen uzun, ince bir kanat vardı.)
  14. The flower had slender petals that swayed in the breeze. (Çiçeğin ince taç yaprakları, rüzgarda sallandı.)
  15. The boat had a slender hull that cut through the water smoothly. (Tekne, suya rahatça kesen ince bir gövdeye sahipti.)
  16. The bridge had slender arches that spanned the river below. (Köprünün altındaki nehrin üstünde yayılan ince kemerleri vardı.)
  17. The bird had a slender beak that it used to catch fish. (Kuşun, balık avlamak için kullandığı ince bir gagası
  1. The model had a slender neck that made her look elegant in any outfit. (Modelin ince bir boynu vardı ve herhangi bir kıyafetle şık görünüyordu.)
  2. The candle had a slender flame that flickered in the dark. (Mumun ince bir alevi vardı ve karanlıkta titredi.)
  3. The watch had a slender strap that hugged her wrist comfortably. (Saat, bileğine rahatça sarılan ince bir kayışa sahipti.)

Türkçe karşılıklar:

  1. İnce
  2. İnce
  3. İnce
  4. İnce
  5. İnce
  6. İnce
  7. İnce
  8. İnce
  9. İnce
  10. İnce
  11. İnce
  12. İnce
  13. İnce
  14. İnce
  15. İnce
  16. İnce
  17. İnce bir
  18. İnce
  19. İnce
  20. İnce

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.