Sleepy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sleepy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sleepy İle İlgili Cümleler

Sleepy: Uykulu, uykusu olan

Örnek cümleler:

  1. I’m feeling so sleepy right now. (Şu anda çok uykulu hissediyorum.)
  2. After a long day at work, I always feel sleepy. (İşte uzun bir günün ardından her zaman uykulu hissederim.)
  3. She was yawning and looked very sleepy. (Esrarık bir şekilde esniyordu ve çok uykulu görünüyordu.)
  4. The medication made him feel sleepy all the time. (İlaç onu her zaman uykulu hissettirdi.)
  5. I can’t concentrate on my work because I’m too sleepy. (Çok uykulu olduğumdan işime odaklanamıyorum.)
  6. I took a nap and now I’m not feeling sleepy anymore. (Kısa bir şekerleme yaptım ve şimdi artık uykulu hissetmiyorum.)
  7. She has a sleepy expression on her face. (Yüzünde uykulu bir ifade var.)
  8. The baby looks so cute when she’s sleepy. (Bebek uykulu olduğunda çok sevimli görünüyor.)
  9. I always feel so sleepy when it’s raining outside. (Dışarıda yağmur yağdığında her zaman çok uykulu hissederim.)
  10. He rubbed his eyes, trying to stay awake and not feel sleepy. (Gözlerini ovuşturarak uyanık kalmaya ve uykulu hissetmemeye çalıştı.)
  11. She couldn’t keep her eyes open because she was too sleepy. (Çok uykulu olduğu için gözlerini açık tutamadı.)
  12. I drank a cup of coffee to keep myself from feeling sleepy. (Uykulu hissetmemek için bir fincan kahve içtim.)
  13. The teacher noticed that the student was feeling sleepy and allowed him to take a short break. (Öğretmen öğrencinin uykulu hissettiğini fark etti ve kısa bir ara vermesine izin verdi.)
  14. I’m usually not a morning person and feel very sleepy until I have my coffee. (Genellikle sabah insanı değilim ve kahvemi içene kadar çok uykulu hissederim.)
  15. I had a restless night and now I’m feeling even more sleepy. (Huzursuz bir gece geçirdim ve şimdi daha da uykulu hissediyorum.)
  16. The sound of the rain always makes me feel so sleepy. (Yağmurun sesi her zaman çok uykulu hissettirir.)
  17. The baby fell asleep in her father’s arms, looking sleepy and content. (Baba kucağında uykuya daldı, uykulu ve mutlu görünüyordu.)
  18. She tried to fight off the sleepy feeling but eventually gave in and took a nap. (Uykulu hissiyle mücadele etmeye çalıştı, ama sonunda pes edip bir şekerleme yaptı.)
  19. He was so sleepy that he accidentally fell asleep during the movie. (Çok uykulu olduğu için film izlerken yanlışlıkla uyuya kaldı.)
  20. The warm blanket and soft pillow made her feel even more sleepy. (

The warm blanket and soft pillow made her feel even more sleepy. (Sıcak battaniye ve yumuşak yastık onu daha da uykulu hissettirdi.)

Bu cümlelerde “sleepy” kelimesi, kişinin uykulu hissini ya da yorgunluk seviyesini ifade eder. Bu kelime, günlük hayatta sık sık kullanılan bir kelime olduğu için, yukarıdaki örnek cümleler de farklı durumlarda kullanılmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.