Slaughter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slaughter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slaughter İle İlgili Cümleler

Slaughter, Türkçe karşılığı “katliam” veya “kesimhane” olan bir İngilizce kelime. Slaughter kelimesinin kullanımı özellikle hayvan kesimi veya savaşlarda yaşanan büyük kayıplar gibi kanlı olaylarla ilgilidir.

  1. The slaughter of innocent civilians is a tragedy. (Masum sivillerin katliamı bir trajedidir.)
  2. The slaughterhouse is a gruesome place. (Kesimhane iğrenç bir yerdir.)
  3. The soldiers were ordered to slaughter the enemy without mercy. (Askerlere düşmanı merhametsizce katletmeleri emredildi.)
  4. The annual slaughter of whales in some countries is a controversial issue. (Bazı ülkelerde yıllık balina katliamı tartışmalı bir konudur.)
  5. The movie depicted the slaughter of a family by a psychopath. (Film, bir psikopat tarafından bir ailenin katledilmesini anlatıyordu.)
  6. The slaughter of chickens is a common practice in many households. (Tavukların kesilmesi birçok evde yaygın bir uygulamadır.)
  7. The history books are full of stories of slaughter during times of war. (Tarih kitapları savaş zamanlarındaki katliam hikayeleriyle doludur.)
  8. The slaughter of innocent animals for sport is barbaric. (Spor için masum hayvanların katledilmesi barbarcadır.)
  9. The slaughter of elephants for their tusks is a major problem in some parts of Africa. (Fildişleri için fillerin katledilmesi Afrika’nın bazı bölgelerinde büyük bir sorundur.)
  10. The news of the slaughter of a school full of children shocked the world. (Çocuklarla dolu bir okulun katledilmesi haberleri dünyayı şok etti.)
  11. The slaughter of Native Americans by European settlers is a dark chapter in American history. (Avrupalı yerleşimcilerin yerli Amerikalıların katledilmesi Amerikan tarihinin karanlık bir bölümüdür.)
  12. The meat industry is responsible for the slaughter of millions of animals every day. (Et endüstrisi her gün milyonlarca hayvanın katledilmesinden sorumludur.)
  13. The government ordered the slaughter of all infected animals to prevent the spread of disease. (Hastalığın yayılmasını önlemek için hükümet tüm enfekte hayvanların katledilmesini emretti.)
  14. The horror movie featured a slaughterhouse as the setting for a gruesome murder. (Korku filmi, iğrenç bir cinayet için bir kesimhaneyi mekan olarak kullandı.)
  15. The slaughter of innocent people during wartime is a war crime. (Savaş sırasında masum insanların katledilmesi savaş suçudur.)
  16. The religious ritual involves the slaughter of a lamb. (Dinî ritüel bir kuzunun kesilmesini içerir.)
  17. The protesters called for an end to the slaughter of dolphins in Japan. (Protestocular Japonya’d

ıphin katliamına son verilmesini talep ettiler.)
18. The sight of the slaughterhouse made the animal rights activists sick. (Kesimhanenin görüntüsü hayvan hakları aktivistlerini hasta etti.)

  1. The slaughter of horses for their meat is a controversial issue in some countries. (Atlardan etleri için faydalanmak bazı ülkelerde tartışmalı bir konudur.)
  2. The mass slaughter of Jews during the Holocaust is one of the darkest moments in human history. (Holokost sırasında Yahudilerin kitlesel katliamı insanlık tarihinin en karanlık anlarından biridir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.