Skimp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skimp İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skimp ne demek?

Skimp, bir işi veya görevi gerektiği gibi yapmaktan kaçınmak veya tasarruf etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. Don’t skimp on the quality of the ingredients. (Malzemelerin kalitesinde tasarruf etme.)
2. He always tries to skimp on his duties. (Her zaman görevlerinde tasarruf etmeye çalışır.)
3. It’s not a good idea to skimp on safety equipment. (Güvenlik ekipmanında tasarruf etmek iyi bir fikir değil.)
4. She skimped on her studying and failed the test. (Çalışmada tasarruf etti ve sınavı başaramadı.)
5. The company skimped on customer service and lost a lot of business. (Şirket müşteri hizmetlerinde tasarruf etti ve birçok iş kaybetti.)
6. You shouldn’t skimp on sleep. (Uykuda tasarruf etmemelisiniz.)
7. Don’t skimp on the details when writing a report. (Rapor yazarken ayrıntılarda tasarruf etmeyin.)
8. He always skimps on tipping at restaurants. (Restoranlarda bahşişte tasarruf etmeyi her zaman sever.)
9. She skimped on her workout and didn’t see any results. (Antrenmanda tasarruf etti ve hiçbir sonuç alamadı.)
10. You can’t skimp on the maintenance of your car. (Arabanızın bakımında tasarruf edemezsiniz.)
11. She skimped on the decorations for the party and it didn’t look very festive. (Parti için dekorasyonda tasarruf etti ve çok kutlama havasında görünmedi.)
12. Don’t skimp on your hygiene. (Hijyen konusunda tasarruf etmeyin.)
13. He always skimps on giving his employees raises. (Çalışanlarına zam yapmada her zaman tasarruf eder.)
14. You can’t skimp on the quality of the materials for construction. (Yapım malzemelerinin kalitesinde tasarruf edemezsiniz.)
15. She skimped on her outfit for the interview and didn’t make a good impression. (Mülakat için kıyafetinde tasarruf etti ve iyi bir izlenim bırakamadı.)
16. The restaurant skimped on the portion sizes and customers complained. (Restoran porsiyon boyutlarında tasarruf etti ve müşteriler şikayet etti.)
17. Don’t skimp on the time you spend with your loved ones. (Sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamanda tasarruf etmeyin.)
18. He always skimps on using his turn signal when driving. (Sürerken dönüş sinyali kullanm

    mayı her zaman tasarruf eder.)

19. You shouldn’t skimp on your education. (Eğitimde tasarruf etmemelisiniz.)
20. She skimped on her budget and ended up with a lot of debt. (Bütçesinde tasarruf etti ve çok borçlandı.)