Skateboard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skateboard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skateboard: Kaykay

Skateboard, genellikle ahşap bir platform üzerine yerleştirilen tekerleklerle donatılmış bir tahtadır. Bu tahta, sürücüsünün ayakları altında kayarak ilerler.

Örnek Cümleler:

  1. I bought a new skateboard for my little brother. (Küçük kardeşime yeni bir kaykay aldım.)
  2. Skateboarding is my favorite hobby. (Kaykay yapmak en sevdiğim hobimdir.)
  3. He fell off his skateboard and hurt his knee. (Kaykayından düştü ve dizini incitti.)
  4. She used to skateboard to school every day. (Her gün okula kaykayla giderdi.)
  5. Skateboarding requires a lot of balance and coordination. (Kaykay yapmak çok denge ve koordinasyon gerektirir.)
  6. They built a new skatepark in the city. (Şehirde yeni bir kaykay parkı inşa ettiler.)
  7. Skateboarding can be dangerous if you don’t wear protective gear. (Korumalı ekipman takmazsanız kaykay yapmak tehlikeli olabilir.)
  8. He learned to skateboard when he was just six years old. (Sadece altı yaşındayken kaykay yapmayı öğrendi.)
  9. She loves to skateboard at the beach. (Plajda kaykay yapmaktan çok hoşlanır.)
  10. Skateboarders often perform tricks and stunts. (Kaykaycılar genellikle numaralar ve gösteriler yaparlar.)
  11. He bought a skateboard deck and wheels separately. (Kaykay platformunu ve tekerlekleri ayrı ayrı satın aldı.)
  12. She was sponsored by a skateboard company. (Bir kaykay şirketi tarafından desteklendi.)
  13. Skateboarding is not allowed in some public areas. (Bazı kamu alanlarında kaykay yapmak yasaktır.)
  14. He landed a perfect kickflip on his skateboard. (Kaykayında mükemmel bir kickflip yaptı.)
  15. Skateboard culture has its own fashion and music. (Kaykay kültürü kendi moda ve müziğine sahiptir.)
  16. They went on a skateboarding road trip across the country. (Ülke genelinde bir kaykay yolculuğuna çıktılar.)
  17. She won first place in a skateboarding competition. (Bir kaykay yarışmasında birinci oldu.)
  18. Skateboarders often use wax to make their boards slide more easily. (Kaykaycılar genellikle kaykaylarının daha kolay kayması için mum kullanırlar.)
  19. He customized his skateboard with his own graphics. (Kendi grafikleriyle kaykayını özelleştirdi.)
  20. Skateboarding can be a form of transportation as well as a sport. (Kaykay yapmak bir spor olduğu kadar bir ulaşım aracı da olabilir.)
  1. They had a skateboard ramp in their backyard. (Arka bahçelerinde bir kaykay rampası vardı.)
  2. He lost his skateboard in the park and couldn’t find it. (Parkta kaykayını kaybetti ve bulamadı.)
  3. She watched a lot of skateboarding videos on YouTube to improve her skills. (Becerilerini geliştirmek için YouTube’da birçok kaykay videosu izledi.)
  4. Skateboarding can be a great way to stay active and fit. (Kaykay yapmak aktif ve sağlıklı kalmak için harika bir yoldur.)
  5. He taught his younger brother how to skateboard. (Küçük kardeşine kaykay yapmayı öğretti.)
  6. She fell off her skateboard and broke her arm. (Kaykayından düştü ve kolunu kırdı.)
  7. Skateboarding is not just for boys, many girls also love the sport. (Kaykay sadece erkekler için değil, birçok kız da sporu seviyor.)
  8. He had a collection of vintage skateboards from the 80s. (80’lerden vintage kaykay koleksiyonu vardı.)
  9. She always wears a helmet and knee pads when skateboarding. (Kaykay yaparken her zaman kask ve dizlik takar.)
  10. Skateboarding was first popularized in California in the 1970s. (Kaykay ilk olarak 1970’lerde Kaliforniya’da popüler hale geldi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.