Size İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Size İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Size İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Size: Boyut, büyüklük, hacim, ölçü.

1. The size of the box is too big for the shelf. (Kutunun boyutu raflar için çok büyük.)
2. He asked for a size larger than his usual one. (Olağan numarasından daha büyük bir beden istedi.)
3. The size of the car engine affects its performance. (Araba motorunun boyutu performansını etkiler.)
4. She bought a dress in size small. (Küçük beden bir elbise aldı.)
5. The size of the cake was enormous. (Pastanın boyutu çok büyüktü.)
6. What size shoes do you wear? (Hangi beden ayakkabı giyersiniz?)
7. The company offers different sizes of packaging. (Şirket farklı ölçülerde ambalajlar sunuyor.)
8. The size of the crowd at the concert was overwhelming. (Konserdeki kalabalığın boyutu eziciydi.)
9. She measured the size of the room before buying the furniture. (Mobilya almadan önce oda ölçüsünü ölçtü.)
10. The company increased the size of the workforce. (Şirket işgücü boyutunu artırdı.)
11. The size of the task was daunting. (Görevin boyutu ürkütücüydü.)
12. He was surprised by the size of the bill. (Faturanın boyutu onu şaşırttı.)
13. The size of the bookshelf was perfect for his collection. (Kitaplığın boyutu koleksiyonu için mükemmeldi.)
14. The size of the audience was growing as the show went on. (Gösteri devam ettikçe seyirci kitlesi büyüyordu.)
15. The size of the package was too big to fit in the mailbox. (Paketin boyutu posta kutusuna sığacak kadar küçük değildi.)
16. The size of the building was impressive. (Bina boyutu etkileyiciydi.)
17. The size of the project required a large budget. (Projenin boyutu büyük bir bütçe gerektiriyordu.)
18. She checked the size of the dress before trying it on. (Elbiseyi denemeden önce bedenini kontrol etti.)
19. The size of the problem seemed insurmountable. (Sorunun boyutu aşılmaz gibi görünüyordu.)
20. The size of the population in the city was rapidly increasing. (Şehirdeki nüfusun boyutu hızla artıyordu.)

21. The size of the diamond on her engagement ring was impressive. (Nişan yüzüğündeki elmasın boyutu etkileyiciydi.)
22. He adjusted the font size on his computer screen. (Bilgisayar ekranındaki yazı boyutunu ayarladı.)
23. The size of the meal was too large for her to finish. (Yemeğin boyutu onun bitiremeyeceği kadar büyüktü.)
24. The company reduced the size of their product packaging to be more environmentally friendly. (Şirket ürün ambalajlarının boyutunu çevre dostu olmak için azalttı.)
25. The size of the earthquake caused significant damage to the buildings. (Depremin boyutu binalarda önemli hasara neden oldu.)
26. He was impressed by the size of the stadium. (Stadyumun boyutu onu etkiledi.)
27. The size of the exhibit was overwhelming, with so many things to see. (Serginin boyutu aşırıydı, görülecek çok şey vardı.)
28. The size of the shoes was too small for his feet. (Ayakkabıların boyutu onun ayaklarına göre çok küçüktü.)
29. The size of the package was larger than expected. (Paketin boyutu beklenenden daha büyüktü.)
30. The size of the park was perfect for a picnic. (Parkın boyutu piknik yapmak için mükemmeldi.)