Sinful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sinful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sinful

Sinful, Türkçe’de “günahkar” anlamına gelir. Bu kelime genellikle ahlaki veya dini bir konuyla bağlantılı olarak kullanılır.

İşte 20 örnek cümle:

  1. It is believed that gambling is a sinful activity. ( Kumar oynamanın günahkar bir aktivite olduğuna inanılır.)
  2. He considered himself a sinful person due to his past mistakes. (Geçmiş hataları nedeniyle kendini günahkar bir insan olarak görüyordu.)
  3. She felt guilty and sinful after lying to her parents. (Ebeveynlerine yalan söyledikten sonra suçlu ve günahkar hissetti.)
  4. The pastor preached about the consequences of sinful behavior. (Pastör, günahkar davranışların sonuçları hakkında vaaz verdi.)
  5. He was tempted to commit a sinful act, but resisted it. (Günahkar bir eylem yapmaya yönelik baştan çıkarıcı bir şey vardı ama karşı koydu.)
  6. The book warned against sinful thoughts and desires. (Kitap, günahkar düşünceler ve istekler hakkında uyardı.)
  7. Their sinful behavior led to their downfall. (Günahkar davranışları onların çöküşüne yol açtı.)
  8. She believed that eating meat was a sinful act. (Et yemenin günahkar bir eylem olduğuna inanıyordu.)
  9. He felt remorseful for his sinful actions. (Günahkar eylemlerinden dolayı pişmanlık duydu.)
  10. The church emphasized the importance of repenting for sinful behavior. (Kilise, günahkar davranışlar için pişman olmanın önemini vurguladı.)
  11. She was worried that her actions were considered sinful by society. (Toplumun, eylemlerinin günahkar olarak kabul edilmesinden endişe duydu.)
  12. The priest advised him to confess his sinful behavior. (Rahip, günahkar davranışlarını itiraf etmesini önerdi.)
  13. He believed that premarital sex was a sinful act. (Çok eşlilik öncesi seksin günahkar bir eylem olduğuna inanıyordu.)
  14. The Bible lists various examples of sinful behavior. (Bible, çeşitli günahkar davranışların örneklerini listeledi.)
  15. He had to resist the temptation to commit a sinful act. (Günahkar bir eylem yapmaya yönelik baştan çıkarıcılığına karşı koymak zorunda kaldı.)
  16. The priest spoke about the importance of avoiding sinful behavior. (Rahip, günahkar davranışlardan kaçınmanın öneminden bahsetti.)
  17. She was afraid of the consequences of her sinful behavior. (Günahkar davranışlarının sonuçlarından korkuyordu.)
  18. The church encouraged its members to

repent for their sinful actions and ask for forgiveness. (Kilise, üyelerini günahkar eylemlerinden pişman olmaya ve af dilemeye teşvik etti.)
19. He believed that greed was a sinful trait. (Açgözlülüğün günahkar bir özellik olduğuna inanıyordu.)

  1. The book described the consequences of a life filled with sinful behavior. (Kitap, günahkar davranışlarla dolu bir hayatın sonuçlarını açıkladı.)

Sinful kelimesi, çoğunlukla ahlaki veya dini bir konuyla ilgili olduğu için, negatif bir çağrışımı vardır. Bu nedenle, bu kelime kullanıldığında dikkatli olmak önemlidir ve genellikle bu kelime kullanılarak bir davranışın doğru olmadığı veya kabul edilemez olduğu ifade edilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.