Sincerity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sincerity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sincerity (Samimiyet)

Sincerity means being honest and truthful in what you say and do. It is a quality that reflects genuineness and authenticity in one’s behavior and interactions with others. Here are 20 example sentences with their Turkish translations:

1. Sincerity is the key to building trust in any relationship. (Samimiyet, herhangi bir ilişkide güven oluşturmanın anahtarıdır.)
2. I appreciate your sincerity in admitting your mistake. (Hatasını itiraf ettiğin için senin samimiyetini takdir ediyorum.)
3. She spoke with such sincerity that I could tell she truly meant it. (O kadar samimiyetle konuştu ki gerçekten söylediği şeyi hissettim.)
4. It’s important to approach others with sincerity and respect. (Başkalarına samimiyetle ve saygıyla yaklaşmak önemlidir.)
5. I have no doubt about the sincerity of his apology. (Özründe ki samimiyet hakkında hiçbir şüphem yok.)
6. His sincerity shone through in his heartfelt speech. (Duygusal konuşmasında onun samimiyeti ortaya çıktı.)
7. A lack of sincerity can cause mistrust and damage relationships. (Yoksunluğu samimiyetin güven eksikliğine ve ilişkilere zarar verebilir.)
8. I admire her sincerity and straightforwardness. (Onun samimiyetini ve açıklığı takdir ediyorum.)
9. He expressed his opinion with sincerity and conviction. (Görüşünü samimiyetle ve inançla ifade etti.)
10. She has a reputation for sincerity and integrity. (O, samimiyet ve dürüstlük konusunda ün kazanmıştır.)
11. Your sincerity is apparent in your actions, not just your words. (Senin samimiyetin sadece sözlerinde değil, davranışlarında da açıkça belli oluyor.)
12. It’s refreshing to see someone with such sincerity in this day and age. (Bu günlerde böyle bir samimiyete sahip birini görmek ferahlatıcı.)
13. He lacks sincerity and doesn’t seem trustworthy. (O, samimiyet eksikliği gösteriyor ve güvenilir görünmüyor.)
14. I appreciate your sincerity and honesty in this matter. (Bu konuda senin samimiyetini ve dürüstlüğünü takdir ediyorum.)
    15

15. Her smile was full of sincerity and warmth. (Onun gülümsemesi samimiyet ve sıcaklıkla doluydu.)
16. I value sincerity over superficial charm. (Yüzeysel çekicilik yerine, samimiyeti daha değerli buluyorum.)
17. He spoke with such sincerity that it was impossible not to believe him. (O kadar samimiyetle konuştu ki, ona inanmamak imkansızdı.)
18. The sincerity of his apology made all the difference. (Özründeki samimiyet fark yarattı.)
19. I’m grateful for your sincerity in sharing your thoughts with me. (Düşüncelerini benimle paylaştığın için senin samimiyetine minnettarım.)
20. His sincerity and genuine concern for others made him a great leader. (Başkalarına karşı samimiyeti ve gerçek endişesi, onu harika bir lider yaptı.)