Shyly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shyly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shyly

Shyly kelimesi “utangaç bir şekilde” anlamına gelir. Bir kişinin kendini rahat hissetmeden, sakin ve sessiz bir şekilde davranmasıdır.

  1. She smiled shyly at him when he caught her staring. (O, ona bakarken yakaladığında utangaç bir şekilde gülümsedi.)
  2. He spoke shyly to the girl he liked. (Beğendiği kıza utangaç bir şekilde konuştu.)
  3. She approached the stage shyly, not wanting to draw attention to herself. (Kendine dikkat çekmek istemeyen bir şekilde sahneye yaklaştı.)
  4. He peeked shyly from behind the door. (O, kapının arkasından utangaç bir şekilde bakındı.)
  5. She answered his questions shyly, avoiding eye contact. (Göz temasından kaçınarak, onun sorularına utangaç bir şekilde cevap verdi.)
  6. He blushed shyly when she complimented his shirt. (Gömleğine övgüde bulunduğunda utangaç bir şekilde kızardı.)
  7. She giggled shyly at his joke. (Onun şakasına utangaç bir şekilde güldü.)
  8. He approached the group of strangers shyly, unsure of what to say. (Neler söyleyeceğinden emin olmayan bir şekilde yabancıların bulunduğu gruba yaklaştı.)
  9. She danced shyly with her partner, afraid of making mistakes. (Hatalar yapmaktan korkarak, partneriyle utangaç bir şekilde dans etti.)
  10. He whispered shyly in her ear, confessing his feelings. (Duygularını itiraf ederek, onun kulağına utangaç bir şekilde fısıldadı.)
  11. She looked at him shyly, hoping he wouldn’t notice her blushing. (Kızarmasını fark etmemesi için ona utangaç bir şekilde baktı.)
  12. He smiled shyly when she complimented his cooking. (Yemeklerine övgüde bulunduğunda utangaç bir şekilde gülümsedi.)
  13. She sang the song shyly, unsure of her voice. (Sesi hakkında emin olmadığından, utangaç bir şekilde şarkıyı söyledi.)
  14. He approached the interviewers shyly, hoping to make a good impression. (İyi bir izlenim bırakmak umuduyla röportaj yapanlara utangaç bir şekilde yaklaştı.)
  15. She ate her food shyly, feeling self-conscious. (Kendinden emin hissetmediği için yemeğini utangaç bir şekilde yedi.)
  16. He smiled shyly at the camera, feeling nervous. (Sinirlendiğinde utangaç bir şekilde kameraya gülümsedi.)
  17. She walked shyly into the party, unsure of what to expect. (Ne bekleyeceğinden emin olmadığı için utangaç bir şekilde partiye girdi.)
  18. He hugged her shyly, not wanting to seem too eager. (Çok istekli görünmek istemediği için ona utangaç bir

şekilde sarıldı.)
19. She waved shyly at the crowd, feeling overwhelmed. (Kitleye utangaç bir şekilde el salladı ve kendini aşırı yüklü hissetti.)

  1. He thanked her shyly for her help, not wanting to impose. (Dayatmak istemediği için ona yardımı için utangaç bir şekilde teşekkür etti.)

Overall, “shyly” describes a behavior that lacks confidence or self-assurance. It can be used to describe a wide range of actions or emotions, from blushing to whispering to walking into a room. The word is often associated with introverted or timid personalities, but anyone can act shyly in certain situations.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.