Shush İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shush İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Shush” İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shush kelimesi, “sessiz olmak” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla, bir kişiyi susturmak veya bir durumda sessizliği sağlamak için kullanılır.

İşte 20 örnek cümle:

1. Shush! The baby is sleeping. – Sessiz ol! Bebek uyuyor.
2. Please shush, the movie has already started. – Lütfen sessiz ol, film başladı bile.
3. I had to shush my friend during the exam. – Sınav sırasında arkadaşımı susturmak zorunda kaldım.
4. The librarian asked everyone to shush while in the reading room. – Kütüphaneci herkesin okuma salonunda sessiz olmasını istedi.
5. Shush! You’ll wake the dog. – Sessiz ol! Köpeği uyandıracaksın.
6. I had to shush the children in the movie theater. – Sinemada çocukları susturmak zorunda kaldım.
7. The teacher had to shush the students during the test. – Öğretmen sınav sırasında öğrencileri susturmak zorunda kaldı.
8. Shush! The baby is finally asleep. – Sessiz ol! Bebek sonunda uyudu.
9. The audience was asked to shush during the play. – Oyun sırasında seyircilerin sessiz olması istendi.
10. I had to shush my friend during the movie. – Film sırasında arkadaşımı susturmak zorunda kaldım.
11. The librarian will shush you if you make too much noise. – Çok fazla gürültü yaparsanız kütüphaneci sizi susturacak.
12. Shush! The boss is coming. – Sessiz ol! Patron geliyor.
13. The audience was asked to shush during the speech. – Konuşma sırasında seyircilerin sessiz olması istendi.
14. The parents had to shush their children during the wedding ceremony. – Düğün töreninde ebeveynler çocuklarını <

susturmak zorunda kaldılar.
15. The librarian will shush you if you talk too loud. – Çok yüksek sesle konuşursanız kütüphaneci sizi susturacak.

16. Shush, we don’t want to disturb the neighbors. – Sessiz ol, komşuları rahatsız etmek istemiyoruz.
17. The teacher had to shush the students during the assembly. – Öğretmen toplantı sırasında öğrencileri susturmak zorunda kaldı.
18. The librarian will shush you if your phone rings. – Telefonunuz çalarsa kütüphaneci sizi susturacak.
19. Shush, the baby is finally asleep. – Sessiz ol, bebek sonunda uyudu.
20. The audience was asked to shush during the opera performance. – Opera gösterisi sırasında seyircilerin sessiz olması istendi.