Shun İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shun İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shun Nedir?

Shun, Türkçe karşılığı “kaçınmak” olan İngilizce bir fiildir. Bir kişi ya da nesneden kaçınmak, ondan uzak durmak veya sakınmak anlamlarını taşır.

Örnek Cümleler:

1. I always shun people who gossip.
   (Tartışan insanlardan hep kaçınırım.)

2. He shunned his ex-girlfriend at the party.
   (Eski kız arkadaşından parti sırasında uzak durdu.)

3. She decided to shun social media for a while.
   (Bir süreliğine sosyal medyadan uzak durmaya karar verdi.)

4. The cat shunned the new litter box and went back to the old one.
   (Kedi, yeni kum kabını reddetti ve eski olanına geri döndü.)

5. The company shunned the idea of outsourcing.
   (Şirket, dış kaynak kullanma fikrinden kaçındı.)

6. He shuns anything that requires physical exertion.
   (Fiziksel efor gerektiren her şeyden kaçınıyor.)

7. She shunned the limelight and preferred to work behind the scenes.
   (İlgi odağından kaçındı ve arka planda çalışmayı tercih etti.)

8. He shunned the offer of a promotion because he didn’t want more responsibilities.
   (Daha fazla sorumluluk istemediği için terfi teklifini reddetti.)

9. The politician shunned the controversial topic in his speech.
   (Konuşmasında tartışmalı konudan kaçındı.)

10. He shunned the advice of his doctor and continued to smoke.
    (Doktorunun önerilerini reddetti ve sigara içmeye devam etti.)

11. She shunned the idea of getting married at a young age.
    (Genç yaşta evlenme fikrinden kaçındı.)

12. He shunned the company of his colleagues and preferred to work alone.
    (Meslektaşlarından uzak durdu ve yalnız çalışmayı tercih etti.)

13. The artist shunned the traditional art forms and experimented with new ones.
    (Geleneksel sanat formlarından kaçındı ve yeni formlarla deneyler yaptı.)

14. She shunned the fancy restaurant and opted for a small, cozy one.
    (Lüks restorandan kaçındı ve küçük, rahat bir restoranı tercih etti.)

15. The teacher shunned the use of technology in the classroom and preferred traditional teaching methods.
    (Sınıfta teknoloji kullanımından kaçındı ve geleneksel öğretim yöntemlerini tercih etti.)

16. He shunned the party and stayed at home to read a book.
    (Partiden kaçındı ve evde kitap okumaya devam etti.)

17. The team shunned the star player and worked together as a unit.
    (Takım, yıldız oyuncudan kaçındı ve birlikte birim olarak çalıştı.)

18. She shunned the expensive brand and bought a cheaper alternative.
    (Pahalı markadan kaçındı ve daha ucuz bir alternatif satın aldı.)

19. He shunned the busy street and took

a quiet route to work.
(Yoğun caddeden kaçındı ve işe sessiz bir yolculuk yaptı.)

20. The family shunned technology on their camping trip and enjoyed nature instead.
    (Kamp gezilerinde teknolojiden kaçındılar ve doğanın keyfini çıkardılar.)