Shrewd İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shrewd İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shrewd (Akıllı, kurnaz)

Shrewd kelimesi, bir kişinin keskin zekası ve hızlı düşünebilme yeteneği anlamına gelir. Ayrıca, birinin kurnazlığı ve pratik zekası ile ilgili de kullanılabilir.

Örnek cümleler:

  1. She is a shrewd businesswoman who always knows how to get the best deals. (O, her zaman en iyi anlaşmaları nasıl yapacağını bilen kurnaz bir iş kadınıdır.)
  2. He is a shrewd investor who knows how to spot a good opportunity. (O, iyi bir fırsatı nasıl fark edeceğini bilen akıllı bir yatırımcıdır.)
  3. Her shrewd observations helped her win the argument. (Kurnazca yaptığı gözlemler onun tartışmayı kazanmasına yardımcı oldu.)
  4. The shrewd politician was able to gain the support of both parties. (Kurnaz siyasetçi, her iki parti tarafından da destek kazanmayı başardı.)
  5. He is known for his shrewd bargaining skills. (O, kurnaz pazarlık yetenekleriyle tanınıyor.)
  6. The shrewd lawyer was able to find a loophole in the contract. (Kurnaz avukat, sözleşmedeki bir açığı bulmayı başardı.)
  7. The shrewd detective was able to solve the case quickly. (Kurnaz dedektif, olayı hızlı bir şekilde çözmeyi başardı.)
  8. She made a shrewd investment in the stock market and doubled her money. (O, hisse senedi piyasasında kurnaz bir yatırım yaparak parasını ikiye katladı.)
  9. His shrewdness helped him climb the corporate ladder quickly. (Onun kurnazlığı, iş dünyasında hızlıca yükselmesine yardımcı oldu.)
  10. The shrewd negotiator was able to get the price down to a reasonable level. (Kurnaz müzakereci, fiyatı makul bir seviyeye indirmeyi başardı.)
  11. The shrewd businessman was able to turn a small investment into a large fortune. (Kurnaz iş adamı, küçük bir yatırımı büyük bir servete dönüştürmeyi başardı.)
  12. Her shrewdness in negotiations saved the company a lot of money. (Pazarlıklarda gösterdiği kurnazlık, şirkete çok para kazandırdı.)
  13. The shrewd investor knew when to sell his shares and made a huge profit. (Kurnaz yatırımcı, hisselerini ne zaman satması gerektiğini bilerek büyük bir kar elde etti.)
  14. His shrewd tactics helped him win the battle. (Kurnaz taktikleri onun savaşı kazanmasına yardımcı oldu.)
  15. The shrewd entrepreneur was able to identify a gap in the market and fill it successfully. (Kurnaz girişimci, piyasada bir açık gördü ve başarıyla doldurdu
  1. The shrewd analyst was able to predict the market trend with great accuracy. (Kurnaz analist, piyasa trendlerini büyük bir doğrulukla tahmin etti.)
  2. Her shrewdness in hiring the right people helped the company grow rapidly. (Doğru insanları işe almadaki kurnazlığı, şirketin hızla büyümesine yardımcı oldu.)
  3. The shrewd student was able to answer all the difficult questions in the exam. (Kurnaz öğrenci, sınavdaki tüm zor soruları cevaplayabildi.)
  4. His shrewd observations about the market helped him make profitable investments. (Piyasa hakkındaki kurnaz gözlemleri, onun karlı yatırımlar yapmasına yardımcı oldu.)
  5. The shrewd decision to invest in new technology helped the company stay ahead of its competitors. (Yeni teknolojiye yatırım yapma kurnaz kararı, şirketin rakiplerinin önünde kalmasına yardımcı oldu.)

Türkçe Karşılıkları

  • Akıllı
  • Kurnaz
  • Pratik zekalı
  • Keskin zekalı
  • Hızlı düşünebilen
  • İyi fırsatları fark edebilen
  • Gözlem yeteneği kuvvetli
  • Pazarlık yetenekleri güçlü
  • İyi bir müzakereci
  • Loophole gibi boşlukları fark edebilen
  • Dedektiflik becerileri yüksek
  • Yatırım yeteneği güçlü
  • Stratejik düşünebilen
  • Doğru insanları işe alabilen
  • Piyasa trendlerini tahmin edebilen
  • Zor soruları cevaplayabilen
  • Karlı yatırımlar yapabilen
  • Rakiplerin önünde kalabilen
  • Yeni fırsatları fark edebilen

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.