Shoelace İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shoelace İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shoelace Nedir?

Shoelace, kelime anlamı olarak ayakkabı bağıdır. Matematikte ise, çokgenin alanını hesaplamak için kullanılan bir formüldür.

Örnek Cümleler:

  1. The shoelace on my left shoe came untied. (Sol ayakkabımın bağı çözüldü.)
  2. I need to buy new shoelaces for my sneakers. (Spor ayakkabılarım için yeni ayakkabı bağı almam lazım.)
  3. Shoelace formula is used to find the area of a polygon. (Çokgenin alanını bulmak için ayakkabı bağı formülü kullanılır.)
  4. We used the shoelace method to calculate the area of the irregular shape. (Düzensiz şeklin alanını hesaplamak için ayakkabı bağı yöntemini kullandık.)
  5. She tied her shoelaces tightly before going for a run. (Koşuya çıkmadan önce ayakkabı bağlarını sıkıca bağladı.)
  6. My shoelace broke in the middle of the hike. (Yürüyüşün ortasında ayakkabı bağım koptu.)
  7. He showed me how to tie a shoelace properly. (Bana nasıl doğru bir şekilde ayakkabı bağı bağlayacağımı gösterdi.)
  8. The shoelace knot came undone again. (Ayakkabı bağı düğümü yine çözüldü.)
  9. She had to stop and tie her shoelaces during the race. (Yarış sırasında durup ayakkabı bağlarını bağlamak zorunda kaldı.)
  10. The child’s shoelaces were too long and kept getting tangled. (Çocuğun ayakkabı bağları çok uzundu ve sürekli karışıyordu.)
  11. The athlete double-knotted her shoelaces to ensure they wouldn’t come undone. (Sporcu, ayakkabı bağlarının çözülmemesi için çift düğümlü bağladı.)
  12. He forgot to tie his shoelaces and tripped over them. (Ayakkabı

    bağlarını bağlamayı unuttu ve onların üzerinde tökezledi.)

  13. My shoelaces are so worn out, I need to replace them. (Ayakkabı bağlarım çok eskidi, onları değiştirmem gerekiyor.)
  14. The student used the shoelace formula to calculate the area of a pentagon. (Öğrenci, bir beşgenin alanını hesaplamak için ayakkabı bağı formülünü kullandı.)
  15. The marathon runner had to stop and retie his shoelaces multiple times. (Maraton koşucusu, ayakkabı bağlarını birden fazla kez yeniden bağlamak zorunda kaldı.)
  16. I always tie my shoelaces in a double knot to keep them from coming undone. (Her zaman ayakkabı bağlarımı çözülmelerini önlemek için çift düğüm bağlarım.)
  17. The hiker replaced his old shoelaces with new ones before his next adventure. (Yürüyüşçü, bir sonraki macerasından önce eski ayakkabı bağlarını yenileriyle değiştirdi.)
  18. The student had trouble remembering the shoelace formula for the math test. (Öğrenci, matematik sınavı için ayakkabı bağı formülünü hatırlamakta zorluk çekti.)
  19. The soccer player’s shoelace came untied during the game, causing him to trip. (Futbolcu, oyunda ayakkabı bağı çözüldü, bu da onun tökezlemesine neden oldu.)
  20. The hiker’s shoelaces kept getting caught on rocks and branches. (Yürüyüşçünün ayakkabı bağları, kayalıklar ve dallar üzerinde sıkışıp kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.