Shady İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shady İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shady (Karartılı, Şüpheli)

Shady kelimesi, bir şeyin doğru olup olmadığı veya bir kişinin dürüst olup olmadığı hakkında şüpheleri ifade eder. Bu kelime genellikle, birinin karakteri veya davranışları hakkında olumsuz bir izlenim bırakmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The new guy at work seems a little shady to me. (Yeni iş yerindeki adam bana biraz şüpheli geliyor.)
  2. I wouldn’t trust that shady salesman. (O şüpheli satıcının güvenine güvenmezdim.)
  3. Her past is pretty shady, so we should be careful around her. (Geçmişi oldukça karartılı, bu yüzden onun etrafında dikkatli olmalıyız.)
  4. He gave me a shady look when I asked him where he was last night. (Dün gece nerede olduğunu sorduğumda bana şüpheli bir bakış attı.)
  5. The whole situation seems pretty shady to me. (Tüm durum bana oldukça şüpheli geliyor.)
  6. She has a shady reputation in the community. (Toplulukta şüpheli bir ünü var.)
  7. I don’t want to do business with someone who has a shady past. (Karartılı bir geçmişi olan biriyle iş yapmak istemiyorum.)
  8. The website seems a bit shady to me, so I’m not going to enter my credit card information. (Web sitesi bana biraz şüpheli geliyor, bu yüzden kredi kartı bilgilerimi girmeyeceğim.)
  9. I had a shady feeling about him from the moment we met. (Tanıştığımız andan itibaren onun hakkında şüpheli bir hissiyatım vardı.)
  10. The police are investigating the shady business dealings of the company. (Polis şirketin şüpheli işlemlerini araştırıyor.)
  11. He gave me a shady excuse for why he was late. (Neden geç kaldığını açıklamak için bana şüpheli bir bahane verdi.)
  12. I don’t think we should associate with those shady characters. (O şüpheli karakterlerle ilişki kurmamız gerektiğini düşünmüyorum.)
  13. The politician’s past is quite shady, so it’s no surprise that people don’t trust him. (Politikacının geçmişi oldukça karartılı, bu yüzden insanların ona güvenmemesi şaşırtıcı değil.)
  14. The company’s shady practices were exposed in the media. (Şirketin şüpheli uygulamaları medyada açığa çıktı.)
  15. He has a shady demeanor that makes me uncomfortable. (Beni rahatsız eden şüpheli bir tavırları var.)
  16. I don’t think we should lend money to him, he seems pretty shady. (Ona para ödünç vermemiz gerektiğini düşünmüyorum, oldukça şüpheli görünüyor.)
  17. The company’s shady

accounting practices led to their downfall. (Şirketin şüpheli muhasebe uygulamaları onların çöküşüne yol açtı.)
18. The shady man lurking in the alley made me nervous. (Arada pusuya yatmış olan şüpheli adam beni endişelendirdi.)

  1. His shady behavior made me question his motives. (Şüpheli davranışları onun niyetlerini sorgulamama neden oldu.)
  2. The company’s shady deals with government officials were exposed in the investigation. (Şirketin hükümet yetkilileriyle yaptığı şüpheli anlaşmalar soruşturmada ortaya çıktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.