Several İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Several İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Several

Several, “birkaç” veya “çeşitli” anlamlarına gelir ve cümle içinde belirsiz miktarlarda nesneleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I have several friends from different countries. (Farklı ülkelerden birkaç arkadaşım var.)
  2. Several people have complained about the noise from the construction site. (Birkaç kişi, inşaat alanından gelen gürültüden şikayet etti.)
  3. The store has several options for gluten-free bread. (Mağazada glütensiz ekmek için çeşitli seçenekler var.)
  4. We will need to meet several times before we can finalize the project. (Proje üzerinde sonuçlandırmadan önce birkaç kez buluşmamız gerekecek.)
  5. Several studies have shown that exercise can improve mental health. (Birkaç araştırma, egzersizin zihinsel sağlığı iyileştirebileceğini göstermiştir.)
  6. The museum has several exhibitions on display this month. (Müze bu ay birkaç sergiye ev sahipliği yapıyor.)
  7. Several cars were damaged in the accident. (Kazada birkaç araç hasar gördü.)
  8. We tried several different restaurants before finding one we liked. (Beğendiğimiz bir restoran bulmadan önce birkaç farklı yer denedik.)
  9. She has several hobbies, including painting and gardening. (Boya yapmak ve bahçe işleri yapmak gibi birkaç hobiye sahip.)
  10. The company offers several benefits to its employees, including health insurance and retirement plans. (Şirket, sağlık sigortası ve emeklilik planları dahil olmak üzere birkaç fayda sunar.)
  11. I bought several books on my last trip to the bookstore. (En son kitapçıya gittiğimde birkaç kitap satın aldım.)
  12. The restaurant serves several vegetarian options. (Restoran, birkaç vejetaryen seçeneği sunar.)
  13. He has several scars from his childhood accidents. (Çocukluk kazalarından kaynaklanan birkaç yara izi var.)
  14. The company has several offices around the world. (Şirket, dünya çapında birkaç ofise sahip.)
  15. The recipe calls for several different herbs and spices. (Tarifte birkaç farklı bitki ve baharat kullanılır.)
  16. We had to make several changes to the plan after receiving feedback from our supervisor. (Denetleyicimizden geri bildirim aldıktan sonra planı birkaç kez değiştirmemiz gerekti.)
  17. She received several awards for her work in environmental activism. (Çevre aktivizmi çalışmaları nedeniyle birkaç ödül aldı.)
  18. The store has several sales throughout the year. (Mağaza yıl boyunca birkaç satış yapar.)
  19. We spent several hours exploring the park. (Parkı keşfetmek için birkaç saat harcadık.)
  20. The hotel offers several amenities, such as a pool and a fitness center. (

İlgili

İlgili, “bağlantılı” veya “alakalı” anlamlarına gelir ve cümle içinde iki nesne veya konu arasındaki bağlantıyı ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The report is not directly related to the project, but it is still relevant. (Rapor projeyle doğrudan ilgili değil, ancak yine de ilgili.)
    (Rapor, projeyle doğrudan ilgili olmasa da, yine de önemlidir.)

  2. The book provides information that is relevant to our discussion. (Kitap, tartışmamızla ilgili bilgi sağlar.)
    (Kitap, tartışmamızla bağlantılı bilgiler içerir.)

  3. She always asks questions that are relevant to the topic. (Her zaman konuyla ilgili sorular sorar.)
    (O, her zaman konuyla alakalı sorular sorar.)

  4. The company has a team that specializes in issues related to customer service. (Şirket, müşteri hizmetleri ile ilgili konulara özel bir ekibe sahiptir.)
    (Şirket, müşteri hizmetleri ile bağlantılı sorunlara özel bir ekip oluşturmuştur.)

  5. The article is relevant to current events. (Makale, güncel olaylarla ilgilidir.)
    (Makale, şu anda yaşanan olaylarla bağlantılıdır.)

  6. The teacher asked us to find examples that are relevant to the topic. (Öğretmen, konuyla ilgili örnekler bulmamızı istedi.)
    (Öğretmen, konuyla bağlantılı örnekler aramamızı istedi.)

  7. He decided to take a course that is more relevant to his career goals. (Kariyer hedefleriyle daha çok ilgili bir kurs almaya karar verdi.)
    (O, kariyer hedefleriyle daha çok bağlantılı bir kurs seçmeye karar verdi.)

  8. The company needs to address issues that are relevant to its employees. (Şirket, çalışanlarıyla ilgili konulara odaklanmalıdır.)
    (Şirket, çalışanlarıyla bağlantılı konulara çözüm bulmalıdır.)

  9. The study examines factors that are relevant to the success of small businesses. (Çalışma, küçük işletmelerin başarısıyla ilgili faktörlere odaklanmaktadır.)
    (Çalışma, küçük işletmelerin başarısı ile bağlantılı faktörlere bakmaktadır.)

  10. The speaker shared personal experiences that were relevant to the audience. (Konuşmacı, dinleyicileriyle ilgili kişisel deneyimlerini paylaştı.)
    (Konuşmacı, dinleyicileriyle bağlantılı kişisel deneyimlerini anlattı.)

  11. The research paper discusses issues that are relevant to public policy. (Araştırma makalesi, kamu politikası ile ilgili konulara değiniyor.)
    (Araştırma

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.