Settlement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Settlement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Settlement

Settlement, “yerleşim” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Bir topluluk veya insanların yerleştiği bir yer ifade eder. Ayrıca, hukuki veya finansal anlaşmazlıkları çözmek için yapılan bir anlaşma veya ödeme de settlement olarak adlandırılır.

Örnek Cümleler:

  1. The settlement was founded by a group of pioneers. (Yerleşim, bir grup pioner tarafından kuruldu.)
  2. The government plans to build a new settlement in the area. (Hükümet, bölgede yeni bir yerleşim yeri inşa etmeyi planlıyor.)
  3. The settlement is located near the river. (Yerleşim yeri, nehrin yakınında yer alıyor.)
  4. The company reached a settlement with the labor union. (Şirket, işçi sendikası ile bir anlaşmaya vardı.)
  5. The treaty included a settlement of the border dispute. (Antlaşma, sınır anlaşmazlığının çözümünü içeriyordu.)
  6. The settlement was destroyed by a natural disaster. (Yerleşim yeri, doğal bir afetle yok edildi.)
  7. The indigenous people were forced to leave their settlement. (Yerli halk, yerleşim yerlerini terk etmeye zorlandı.)
  8. The bank offered a settlement to the customers affected by the fraud. (Banka, dolandırıcılıktan etkilenen müşterilere bir tazminat önerdi.)
  9. The settlement was named after the local tribe. (Yerleşim yeri, yerel kabile adından sonra adlandırıldı.)
  10. The settlers built a church in the center of the settlement. (Yerleşimciler, yerleşim yeri merkezinde bir kilise inşa ettiler.)
  11. The dispute was resolved through a settlement agreement. (Anlaşma ile anlaşmazlık çözüldü.)
  12. The settlement grew rapidly in the 19th century. (Yerleşim yeri 19. yüzyılda hızla büyüdü.)
  13. The company paid a large settlement to the victims of the accident. (Şirket, kaza mağdurlarına büyük bir tazminat ödedi.)
  14. The settlement was located on a fertile plain. (Yerleşim yeri, verimli bir ovada yer almaktaydı.)
  15. The government provided financial support for the settlement of refugees. (Hükümet, mültecilerin yerleştirilmesi için maddi destek sağladı.)
  16. The parties reached a settlement after several rounds of negotiations. (Taraflar, birkaç tur müzakereden sonra anlaşmaya vardı.)
  17. The settlement was founded in the early 19th century. (Yerleşim yeri, 19. yüzyılın başlarında kuruldu.)
  18. The company agreed to a settlement to avoid a costly legal battle. (Şirket, maliyetli bir yasal mücadeleden kaçınmak için bir an

laşmaya varmayı kabul etti.)
19. The settlement was located in a remote area, far from any major cities. (Yerleşim yeri, büyük şehirlerden uzak, ıssız bir bölgede yer almaktaydı.)

  1. The government offered land incentives to encourage settlement in the region. (Hükümet, bölgede yerleşimleri teşvik etmek için arazi teşvikleri sundu.)

(Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümleler verildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.